Sobe Gazetesi 2024 - FOTOĞRAF ile YETMİŞ YIL
GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
FOTOÄžRAF ile YETMÄ°Åž YIL

FOTOÄžRAF ile YETMÄ°Åž YIL

Ä°smail BaydaÅŸ babasının yanında daha küçükken baÅŸlamış fotoÄŸraf çekmeye. “lkokul yıllarında babmla baÅŸladım fotoÄŸrafa merakım öyle de devam etti” diyerek anlatıyor bitmez tükenmez fotoÄŸraf ilgisini.  Babası Erzincan’da ermeni bir fotoÄŸraf ustasından öğreniyor fotoÄŸrafı ve çocuÄŸuna öğretiyor. Ä°smail BaydaÅŸ ise kendi çocuklarına… Onlarınki babadan oÄŸla geçen bir merak ve ustalık…

“ilkokuldayken her gün okuldan çıkınca doÄŸru dükkâna, babamın yanına fotoÄŸraf çekmeye giderdim. O çekerdi ben bakardım da, bazı hanımlar babamdan utanırdı. Babam makineyi ayarlardı, benim boyum yetiÅŸmezdi makineye. Sandalyenin üzerine çıkar deklanşöre basardım.” Böyle baÅŸlamış Ä°smail baydaÅŸ’ın fotoÄŸraf ile geçecek 70 yılı. Sanat enstitüsünü bitirerek fotoÄŸrafçılığa devam etmiÅŸ.

Kısa bir ara verir baba BaydaÅŸ fotoÄŸraf yolculuklarına bir depremin acısıyla…“1938 depreminin ardından Antep’e gittik. Bir sene Antep’te kaldık. O zaman dükkân falan her ÅŸey yıkılmıştı, hiçbir ÅŸey kalmamıştı. Tekrar Antep’ten geldikten sonra ben dört yaşındaydım o zaman. Erzincan depreminde toprağın altından çıktık hepimiz, bütün aile yani. Amcamlar baÅŸka mahalleden geliyorlar bizi tek tek çıkartıyorlar. Ondan sonra Erzincan’dan, 1953 senesinden sonra, Ankara’ya geldik.”

“Ankara’da Demirlibahçe’de ilk dükkânımızı açtık. O zaman iÅŸlerimiz de çok iyiydi. Konservatuar yanımızdaydı, tüm sanatçılar Demirlibahçe’de oturuyorlardı.  Yıldız Kenter ve Müşfik Kenter tam dükkânın karşısında oturuyorlardı.  Diyorum ya; Ziya TaÅŸkent üst katta oturuyordu, Ali Erköseler hemen bizim sokaktaydı… Yani bütün sanatçılar bizim sokaktaydı. Demirlibahçe o zaman çok kaliteli bir yerdi. Ankara’nın en güzel yerlerinden biriydi. Ä°ÅŸimiz de çok iyiydi. KardeÅŸim, babam, üçümüz beraber çalışıyorduk. 1970 yılında ikinci stüdyoyu açtık, Tuna Caddesi’nde. Orada da uzun bir müddet çalıştıktan sonra, yerin sahibi vefat ettikten sonra yıktılar. Mecburen buraya geldik ÅŸimdiki olduÄŸumuz yere”

Selanik Caddesi’nde 20’ye 4 numarada fotoÄŸraf çekmeye devam ediyor BaydaÅŸ, hatıralarıyla biraz buruk, anlatıyor, fotoÄŸrafçılığın geldiÄŸi yeri ve ÅŸimdiki zamanı.

“Ben ÅŸimdiki fotoÄŸrafçılığa alışamadım, beÄŸenmiyorum. Bu dijital çıktıktan sonra fotoÄŸraf sanatı diye bir ÅŸey kalmadı, ÅŸimdi herkes fotoÄŸrafçı oldu. Eskiden sarı ışıkla alınan resim kalitesini ÅŸimdi kim alıyorum derse yalan söyler. Mesela Ä°talya: Åžimdi sarı ışığa dönmüşler… Eski baskılar, dijitalde çekiliyor… Tabi dünyanın her yerinde çekiliyor dijital de, bu sarı ışığa dönüş baÅŸlayacak. Yani Türkiye’de de baÅŸlayacak da, ne zaman bilmiyorum?.  Ve dijitaller çıktıktan sonra fotoÄŸrafçı çoÄŸaldığı için rekabet de çoÄŸaldı. Bunun için fotoÄŸraf kalitesi diye, sanat diye bir ÅŸey kalmadı pek. Yani yapanlar var, yok deÄŸil de, kalitesiz fotoÄŸraflar daha çoÄŸunlukta…”

FotoÄŸrafçılar arasındaki diyaloÄŸu da, yarışı da deÄŸiÅŸtirdiÄŸini dile getirerek dijitale küskünlüğünden bahsediyor: “Eskiden mesela birkaç tane fotoÄŸrafçı vardı, hepsi de birbirleri ile sanat için yarışıyorlardı. Ama ÅŸimdi öyle deÄŸil ki… Åžimdi herkes para kazanmak için yarışıyor. Eskiden o kadar çok aile fotoÄŸrafı çekiyorduk ki… Åžimdi telefonla çekiyorlar. Herkesin elinde dijital makine var. 100 lira verdi mi dijital makine alıyor. Daha da ucuz, taksitle, on taksit yirmi taksit… Onun için, bizim iÅŸlere çok sekte vurdu tabii, dijitalden sonra iÅŸler de bozuldu. ”

Ä°smail BaydaÅŸ, Ankara’nın en eski objektiflerinden, 70 yıllık bir emeÄŸin verdiÄŸi gözle çekiyor fotoÄŸraflarını. Halen çalışmaya devam ediyor… Onun kadar tutkuyla bu iÅŸe baÄŸlanan da yok. “Benim yaşımda halen bu iÅŸi yapan yok” diyerek ifade ediyor fotoÄŸrafa olan tutkusunu, gülümseyerek…


Toplam Görüntülenme : 13488
Kategori Haberleri

"Bu Millet Adam Olmaz Diyenlere" Karaözü Köyünden Selam Var
Anadolu gezisi sırasında Sivas’ın Karaözü köyünü, köylülerin kendi elleriyle yapmış oldukları okul binasını gören gazeteci Fikret Otyam, 21 Ekim 1963 tarihli Cumhuriyet gazetesi yazısında heyecanını, sevincini paylaşır
22 Ekim 2013
Vakit nakittir
Zumbaradakiler evvel zaman içinde bir zaman borçlanarak, bu borcu baÅŸka bir zamandaki emekle deÄŸiÅŸ tokuÅŸ ediyorlar. 
16 Ocak 2013
TANSEL ÖNGEL
Ankara’dan gittiÄŸim de bir DoÄŸu Avrupa Åžehriydi Ankara. Ben Cumhuriyet’in ilk yıllarında kurulmuÅŸ binalara hayrandım.
22 Åžubat 2012
ADI CÄ°NAYET
Medya yaÅŸananların karşısında “Yeni Acı” diye baÅŸlıklar attı, virgüller attı, noktalar koydu, soru iÅŸaretleri bıraktı.
19 Åžubat 2012

1 2 3
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiÅŸ.
Yorum için giriş yapınız!