Sobe Gazetesi 2024 - AOÇ ve Kaçak Saray tartışıldı
GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
AOÇ ve Kaçak Saray tartışıldı

AOÇ ve Kaçak Saray tartışıldı

Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, mimarlar, siyasetçiler ve akademisyenlerle Kaçak Saray’ı tartıştı.

Mimarlar Odası’nda “Gündem AOÇ ve KAÇAK Saray “ baÅŸlıklı AOÇ tartışmaları yapıldı. Üç oturumda gerçekleÅŸtirilen tartışmalarda  açılış konuÅŸmasını Mimarlar Odası Ankara Åžube BaÅŸkanı Tezcan KarakuÅŸ Candan, Gazeteci ve yazar Can Dündar, Ankara Ãœniversitesi Eski Rektörü Prof.Dr.Cemal Talu, Prof. Dr. RuÅŸen KeleÅŸ yaptı.

“AOÇ halkın bahçesiydi “

Atatürk Orman ÇiftliÄŸi  mücadelesinin adalet özgürlük ve demokrasi mücadelesi olduÄŸunu   ifade eden Mimarlar Odası Ankara Åžube BaÅŸkanı Tezcan KarakuÅŸ  Candan “ Atatürk Orman ÇiftliÄŸi toplumsal bir özgürleÅŸme projesidir. Atatürk Orman ÇiftliÄŸi son dönemlerin en büyük talanını yaÅŸarken aynı zamanda hükümetin siyasal ve ideolojik bakışını da göstermektedir.  AOÇ Cumhuriyet’in özgürleÅŸme projesinin kurucu mekanıdır.PadiÅŸahın bahçelerinden halkın bahçelerine giden bir sürecin kurucu mekanı, bilimle yaÅŸamın öğrenme , kadınla erkeÄŸin eÅŸitlik,  toplumsal bir üretim mekanı olan bu kurucu mekan, talan sürecinin, yok etme politikasının, adaletsizliÄŸin, halkın malına el koymanın,ben bilimciliÄŸin,vergilerimizle oluÅŸturulan lüksle ile birlikte israfın  gözler üzerindeki perdeyi kaldıran mekanı oldu. Atatürk'ün halkın kullanımına yönelik ÅŸartlı bağışladığı Atatürk Orman ÇiftliÄŸinde,vasiyeti  ihlal davasının mahkeme tarafından esastan kabul dilmesi,Atatürk'ün  vasiyetinin ve ÅŸartlı bağış belgelerinin devlet arÅŸivlerinden yeniden çıkartılması ile mücadelemiz baÅŸak bir boyuta sıçramıştır. Atatürk Orman ÇiftliÄŸi   baÄŸrındaki kaçak saray hançeri ile yeni bir kurucu sürecin mekansal potansiyellerini biriktiriyor.DoÄŸrudan demokrasi, doÄŸrudan muhalefet, doÄŸrudan diplomasi, doÄŸrudan hukuk ve miras süreçleri gibi yeni  kavramları, mücadelenin içerisinde yeÅŸertiyor. Kaçak saray hançeri ile birlikte, özgürlük adalet ve demokrasi mücadelesinde, toplumdaki akıl tutulmasının bilimin ve aklın yaratıcı gücüyle aşıldığı mekan oldu. Otoritenin mekansallaÅŸtığının bir göstergesi olan AOÇ deki talan ve Kaçak Saraya karşı verdiÄŸimiz mücadele, incelenmeye araÅŸtırmaya deÄŸerdir.  Aklın yaratıcı gücünün geliÅŸtirdiÄŸi bu mücadele, milyonlar sokaÄŸa çıkmasa da, koyulan bütün barikatları aÅŸarak, ülke ve dünya gündemine oturmuÅŸtur.Bu   otoriteye karşı, yeni bir karşı koyuÅŸ sürecidir, akılcıdır, duygusaldır, yaratıcıdır, inatçıdır, süreklidir,umutkardır, vicdanidir. Bu nedenle, tomalarla ve gazlarla durdurulamayacak kadar da güçlüdür ve bizdendir."dedi. Topluma yönelik bardağın dolu tarafını görerek, hedefe kitlenmenin önemli olduÄŸunu, Atatürk Orman ÇiftliÄŸi Mücadelesinde  Atatürk'ün vasiyeti ihlal davasında hepimiz mirasçı durumuna geldik. Bu nedenle BaÅŸkent Dayanışmasının çaÄŸrısıyla 25 Aralık’ta  saat 10.30 da Ankara Adliyesinde  davaya müdahil olmaya davet ediyoruz.  AOÇ Maliyetiyle , Kaçaklığıyla tartışılmaya devam ediyor, bizler de mücadele etmeye devam ediyoruz.” Åžeklinde konuÅŸtu.  

“Kaçak Rejim”

Can Dündar, Kaçak Saray deÄŸil aynı zamanda KAÇAK Rejim dedi. Dündar,” ErdoÄŸan ‘her dönem mimari eserleri ile alınır’ diyor, ardından ikinci cümlesinde Ä°stanbul’da her yerden görünen Çamlıca tepesine camii yapmaktan bahsediyor. Kaçak saray’da insana tepeden bakan büyüklüklerini bize göstermeye çalışıyorlar, aslında  bize baÅŸka bir ÅŸeyi göstermeye çalışıyorlar, halkı sindirmeye korkutmaya çalışıyorlar, Kaçak saray deÄŸil Kaçak bir rejimden söz edebiliriz. En görünür yerlerdeki binaları biz iktidarız size tepeden bakıyoruz zihniyetinin temsili . Biz Ankara da buna alışkın deÄŸiliz ilk meclissin mütevaziliÄŸini biliyoruz.Güzergah üzerinde  medya kongre merkezi partinin genel merkezi olmak üzere yolun sonu  yeni bir rejimin baÅŸkanlık sarayıdır. Burası sadece kaçak inÅŸaatın deÄŸil kaçak rejimin sarayı. Peki bu tutar mı? Tutmaz,  Cumhuriyet’in bir ÅŸekilde toparlanacağına inanıyorum . Tarihin bölgedeki en yüksek saraylarını Saddam Hüseyin yaptırdı. Tarihten biliyoruz ki adil olmayan hükümetler ayakta kalamıyor.” Åžeklinde konuÅŸtu. 

“Toprak bir arzu nesnesi haline dönüştürüldü”

Prof. Dr. Güven Arif Sargın ise “ Siyasi iktidar güç ve mekan üzerine epey yazıldı. Sermayedar sınıf ve devlet heyetinin ittifakı söz konusu.  Bu ittifak kent toprağının dönüştürülmesi üzerinden rant elde ediyor.  Bu tür bir büyüklüğün bir iktisadı var. Metrekareleri tartışmayalım büyüklüğü tartışmayalım ama burada irrasyonel bir durum var. Bunu nasıl tahlil edeceÄŸiz. Çevrenin tahribatı sözkonusu, toprağın bir arzu nesnesine dönüştürülmesi  kültürel peyzajın yıkımını ve toplumsal belleÄŸin yıkımını nasıl tahlil edeceÄŸiz. Meslek insanlarına da bir ÅŸey söylemeliyiz, bu fenomenin ne ÅŸehir planlama ne de mimarlık alanındaki birikimle siyasi özneyi haklı çıkaracak bir bilgiyi sunamaz. Ankara’nın  Selçuklu baÅŸkenti olduÄŸuna dair söylem ya da dönemin referans sistemine dönüştürüldüğüne dair retorik tam anlamıyla bir komedi. Ne sanat ne kent tarihi ne tasarım yöntem bilimi ne mimarlık tarihi açsısından bir geçerliliÄŸi yok. Bu hurafeye dayalı bir söylem.  Belki bu koca yapıyı tasarlayarak siyasi iradeye inÅŸa ettiren aslında kakalayan meslektaÅŸlarımıza dair bir ÅŸey söylemeyecek miyiz?Bu meslektaÅŸların,önce meslek etiÄŸi ve Kant’ın buyurduÄŸu saf ahlakın eksikliÄŸinden dolayı yargılanması gerektiÄŸine inanıyorum. Bu mesele meslek etik sorunsalının çok daha üzerinde. Bizi ortak paydada buluÅŸturacak saf ahlakın ne olduÄŸu  konusunda yeniden soru sormamız gerektiÄŸine inanıyorum. Marx’ın söylediÄŸi gibi diyalektiÄŸin yasası çalışır. Aynı suda iki kere yıkanmanız mümkün deÄŸildir. Siyasi iradenin bu fenomen dolayısıyla bir ÅŸeyleri idrak etmesi gerekiyor. Kamu vicdanını zorlayan hiçbir mekan saray onun halka raÄŸmen inÅŸa eden siyasi özneye artı getirmemiÅŸtir. Bunu da tarihten biliyoruz,  inanmayan tarihi öğrenmekle yükümlüdür.” Dedi

“Kötü bir mimari”

Doç.Dr.Bülent Batuman ise "AKP’nin bütün ideolojik söylemlerinde önemli olan nokta, kendisini ne kadar ciddiye alırsa alsın ürettiÄŸi ÅŸeyde doÄŸruluk kaygısı olmaması. Selçuklu mimarisi yok diyoruz ama mesele AKP’nin de bunu biliyor olması ve doÄŸru olmayanı doÄŸruymuÅŸ gibi anlatması . Mesele yeni kabuklar üretmek... Åžimdi somut konuÅŸursak Osmanlı- Selçuklu diye bir ÅŸey var, aslında böyle bir ÅŸey yok.  Bu anlamda üretilen temsilin doÄŸruluÄŸu deÄŸil gerçekliÄŸi önemli oluyor. DoÄŸru olmasa da gerçek olduÄŸuna inanılıyorsa gerçek hale gelebiliyor. CumhurbaÅŸkanlığı binasına kötü mimari deyip geçmeli miyiz?Kötü olduÄŸu gerçek, terasa çıksanız bütün bir salon terastan ibaret, çatının altında duran aÄŸaçlar var. Bir aÄŸaç niye çatının altında durursa, konuÅŸma balkonu var ama giriÅŸ kortiki onun önünde duruyor ve aslında istediÄŸi etkiyi yaratmıyor. Gerçekten kötü bir mimari ama mimari eleÅŸtiriyi de hak ediyor.  Mimar, iÅŸverenle bir diyalog içerisinde de çalışıyor. Baktığınızda yapıda kemerler falan görmüyorsunuz, batılı klasizmi ile iliÅŸkili ama batılı olmadığı da belli olsun,ama oryantal imgelerden de soyut olsun,  ne olsun? Ne olsun çatı olsun? pazarlığı ile yapılmış bir mimari.” Ä°fadelerini kullandı

“Cumhuriyetle hesaplaşıyorlar”

Mimar Ömer Kanıpak, Peyzaj mimarı Redife Kolçak, ve CHP Milletvekili Levent Gök’te ilk oturumda mimar Ali Hakkan’ın moderatörlüğünü yaptığı konuÅŸmacılar arasında yer aldı. 

CHP Milletvekili ve Grup BaÅŸkanvekili Levent Gök: “Bugüne kadar bütün cumhurbaÅŸkanları Çankaya’da kalmışlar ve bir sıkıntı yaÅŸamamışlardır. Çankaya’dan ayrılış kararında da, AOÇ arazisine kaçak saray yapmak kararında da cumhuriyetle hesaplaÅŸmak ve Atatürk’ün izlerini silmek amacı vardır. Atatürk’ün mirası ÅŸartlıdır ve tarım içeriklidir. Mahkeme, mirasa uygun davranılıp davranılmadığına bakacaktır” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Çok sayıda akademisyen ve uzman  AOÇ tartışmalarına katıldı. AOÇ tartışmalarında Prof. Dr. Güven Arif Sargın, Doç. Dr. Elvan Altan Ergut, Prof. Dr. UÄŸur Tanyeli, Prof.Dr Jale Erzen, Doç. Dr. NeÅŸe Gürallar, Doç. Dr. Bülent Batuman, Doç. Dr. Berin Gür, gibi isimlerin konuÅŸmacılar arasında yer alması dikkat çekti.

 

TMMOB MÄ°MARLAR ODASI ANKARA ÅžUBESÄ° BASIM BÄ°RÄ°MÄ°


Toplam Görüntülenme : 95253
Kategori Haberleri

Ankara’nın katliamına karar verildi
Haftalık basın toplantısında İncek Kızılcaşarda yapılması planlan yüksek yoğunluklu projenin arka planını masaya yatırıldı.
20 Nisan 2016
Ankapark’ta Gökçek’e yargı yolu göründü
Danıştay 1. Dairesi, AOÇ arazisindeki Ankapark'a ilişkin olarak yürütmeyi durdurma kararlarını uygulamayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkındaki soruşturmaya izin verilmemesi kararını iptal etti.Melih Gökçek'e yargı yolu göründü.
18 Nisan 2016
Ankara’da Mimar Sinan saygıyla anıldı
Türk mimarlık tarihinin en büyük ustası olarak kabul edilen Mimar Sinan,  Ã¶lümünün 428.yılında Ankara'da  saygıyla anıldı
11 Nisan 2016
Yüksek Mahkemeden oy birliği ile "Mimarlar Odası’nın dava açma ehliyeti var"
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Sivas'ta Esentepe ve Yunusemre mahallelerinin riskli alan ilanına ilişkin açtığı davada Danıştay 14.Daire ehliyet yönünden reddine karar vermişti. Kararın temyizi üzerine İdari Dava Daireleri Kurulu oy birliği ile "Mimarların dava açma ehliyeti var" diyerek ehliyet konusunda son noktayı koydu.
11 Nisan 2016

<<< <
39 40 41 42 43 44 45 46 47 48
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiÅŸ.
Yorum için giriş yapınız!