Hukuksuz KHK’larla akademiye darbe üstüne darbe vuruluyor. 6 Ocak’ta gece yarısı yayınlanan son KHK ile aralarında  TMMOB Şehir Plancısı Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Kimyon’un da bulunduğu 631 akademisyen ihraç edildi. TMMOB Şehir Plancısı Ankara Şubesi, hukuksuzluğa tepki göstererek,“12 Eylül cunta dönemi de dahil olmak üzere - en zor günlerini yaşıyoruz. Böyle bir ortamda dahi korkmayacağımızı, yılmayacağımızı, mücadelemizden geri durmayacağımızı vurgulamak isteriz. Üyemiz, dostumuz Deniz Kimyon'un yanındayız. Deniz Kimyon yalnız değildir” dayanışma açıklaması yaptı.

Hukuksuz Kanun Hükmünde Kararnamelerle akademiye akademide barışı, demokrasiyi, özgür düşünceyi savunan birçok akademisyen ihraç edildi.  6 Ocak’ta gece yarısı çıkarılan KHK’ile 631 akademisyen daha ihraç edilerek akademiye bir darbe daha vuruldu.

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, Yönetim Kurulu Üyeleri Şehir Plancısı Deniz Kimyon’un akademiden ihraç edilmesini yaptığı açıklama ile protesto etti.

Açıklamada, “Toplumsal muhalefete yönelik topyekûn sindirme çabalarının ortaya konduğu bu dönemde Cumhuriyet tarihindeki demokratik mücadelemizin - 12 Eylül cunta dönemi de dahil olmak üzere - en zor günlerini yaşıyoruz. Böyle bir ortamda dahi korkmayacağımızı, yılmayacağımızı, mücadelemizden geri durmayacağımızı vurgulamak isteriz. Üyemiz, dostumuz Deniz Kimyon'un yanındayız. Deniz Kimyon yalnız değildir” denildi.

Hukuk askıya alındı

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Olağanüstü Hal kararlarıyla hukukun askıya alındığı, Anayasa’nın ve diğer mevzuatların çiğnendiği, yasama organının askıya alınarak diktatöryal bir rejime hızla sürüklendiğimiz bu ortamda şube Yönetim Kurulu Üyemiz Deniz Kimyon öncelikle doktora eğitimi devam ederken ODTÜ'deki ÖYP görevlendirmesi iptal edilerek henüz bölümü kurulmamış, öğrencileri olmayan Muş Alparslan Üniversitesi'ne apar topar çağırılmıştır. Eğitim hakkı engellenmesine rağmen görevine başlayan arkadaşımız çok kısa bir süre sonrasında ise 07.01.2017 tarihinde çıkarılan KHK ile kamu görevinden ihraç edilmiştir.”

Devlet geleneği reddediliyor

Deniz Kimyon’un talanın, yolsuzluğun karşısında durduğuna dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Her türlü baskı ve yıldırma politikaları karşısında diğer işçi ve emekçi dostlarına her daim omuz vermiş, ülkesini seven ve hakça yaşamı savunan bir insan olarak barışın altına imzasını atmıştır. Herhangi bir terör örgütlüyle uzaktan yakından ilişkisi yoktur. Açıkça anlaşılmaktadır ki kendisi bireysel, mesleki, toplumsal mücadelesinin yanı sıra hukuksuzluğun ve barışın yanında cesur duruşu nedeniyle cadı avına dönüşmüş ihraç kararlarının hedefi olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin terörle mücadele yöntemi terör örgütü ile ilişkisi olduğunu iddia ettiği kişiyi kamu görevinden uzaklaştırmaktan ibaret olamaz. Söz konusu iddia adli bir soruşturma gerektirmektedir. Bugün AKP iktidarı bütün devlet geleneğini reddederek Türkiye Cumhuriyeti'ni bir tarikat gibi yönetme gayreti içindedir.”