16 Nisan’da hikayemizin gücüne inanalım

Olumsuz söylemlere sağır olalım

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, 16 Nisan’da Hayır çağrısı yaparak vatandaşları oylara sahip çıkmaya davet etti

Mimarlar Odası Ankara Şubesi,  düzenlediği basın toplantısında 16 Nisan’da gerçekleşecek anayasa değişikliği referandumu için Hayır çağrısı yaptı.

Cumhuriyet hikayemize sahip çıkmak  için tek adam rejimine karşı vatandaşları göreve davet eden Mimarlar Odası Ankara Şubesi, “16 Nisan’da hedefe kilitleniyoruz.  Bu memleket ve Türkiye meselesidir. Tek adam rejimine karşı, adaletsizliğe karşı Hayır kazanacak” dedi.

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan karakuş Candan, “Hayır Anadolu’yu temsil ediyor, Hayır demek çok cesurca, Hayır dediğimiz için pankartlarımız kaldırıldı. İnsanlar gözaltına alındı. Broşür dağıttıkları için insanlar tartaklandı. Hayır kampanyası halkın yaratıcılığı ve emeği ile şekillendi. 1923’ten önce tebaaydık, bir hikayemiz yoktu.  Evet tek sesi, Hayır çok sesliliği temsil ediyor. Tek adam rejimine karşı, adaletsizliğe karşı Hayır kazanacak” diye konuştu.

Hayır kazanacak, Türkiye kazanacak

Candan, sözlerine şöyle devam etti:

“Adil olmayan koşullarda yürütülen referandum çalışmalarında sona yaklaştık. Hayır demek için çok sebebimiz var.  Devletin tüm olanakları evet için kullanılıyor. Hayır, kampanyası halkın yaratıcılığı ve emeğiyle şekillenirken engellemelerle, saldırılara tutuklamalarla karşı karşıya kaldı, kalmaya devam ediyor. Türkiye bir kültürler coğrafyası ve bir kültürler mozaiği. Hayır çalışması Türkiye’nin çok sesliliğinin mozaiğinin sesidir. Bu Türkiye’nin çok kültürlülüğünün memlekete yansıması değişik kollardan, akarak karıncalar gibi toprağın altında yol oluşturuyorlar. Toprağın altında emekle özveriyle ama ille de memleket sevgisiyle örülen bu farklı yollar,16 Nisanda sandıkta Hayır’da kucaklaşacak. Ve o gün bu ülke dostluğu hoşgörüyü dillerden düşürülmeyen gerçek ‘mili birliğin’ ne olduğunu yüreklerinde nefeslerinde ve dahi çocuklarının gözlerinde hissedecekler. Hayır kazanacak, memleket kazanacak, halk kazanacak, yüreklerimiz şahittir. Tek adam rejimine karşı Hayır kazanacak, ülkemizi, halklarımızı, komşularımızı, benliğimizi parçalamak isteyenlere karşı bu ülke topraklarında verilen Kurtuluş Savaşı şahittir. Adaletsizliğe karşı Hayır kazanacak, Türkiye kazanacak. Şimdi halkın tırnaklarıyla işlediği kazanılmış bir zaferi çalmaya çalışacaklar. Algı yönetimleriyle, son bir hamle ile aklımızı yüreğimizi düşürmeye çalışacaklar.”

Cumhuriyet hikayesi çok güçlü

“Oylar bir okulda kullanılacak, okullarda bizi karşılayan bir büstle karşılaşacağız. Oylarımızı bir sınıfta atacağız. Sınıflarda bizi karşılayan bir resim olacak…16 Nisan’da bizi karşılayacak, bir okul, bir büst, bir resim, emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesi verdiğimiz ülkemizin hikâyesinin simgeleridir. Yeter ki, 16 Nisan’da tüm olumsuzluklara kulaklarımızı tıkayıp hedefe kitlenelim” diyen Candan, şunları kaydetti:

“Bizim hikâyemiz çok güçlü, bizim hikâyemiz her yerde, cebimizdeki nüfus cüzdanında… Bu kimlikle tebaa değil, yurttaşız, insanız, vatanız. Dağa taşa okula, kitaba, yüreğimize yazılmış Cumhuriyet hikâyesi çok güçlü.  Bir okul, bir büst bir resim şahittir buna. Güçlü hikâyeleri olan toplumlar yenilmez. Güçlü hikâyeleri olan insanlar umutsuz olmaz, güçlü hikâyeleri olan yurttaşlar, çocuklarının gözlerinin buğulanmasına asla müsaade etmez. 16 Nisanda nerde olursak olalım, herkesi oy kullanmaya ve oylarımıza hikayemize sahip çıkmaya davet ediyoruz.”

94 yıllık demokrasi geleneğimiz var

Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Namık Kemal Kaya ise umutsuz olmadığını ve endişeye kapılmamak gerektiğini belirterek, “Bu toplumun 94 yıllık Cumhuriyet ve demokrasi geleneği var. Kendi komşularımızın özellikle Suriye’nin üzerinde oynanan oyuna baktığımızda nelerin döndüğünü çok rahat bir şekilde görüyoruz. Suriye’de kimyasal silah kullanıldığına ilişkin bir takım haberler çıktı. Kimlerin yaptığını az çok kamuoyu biliyor” dedi.

Kendi ülkemize sahip çıkmalıyız

Kaya, sözlerine şöyle devam etti:

“Biz 16 Nisan’da Hayır çıkartmazsak bizim düşeceğimiz durum, Suriye’den hiç te farklı olmayacak. Biz bir Suriye, Irak, İran veya Libya olmamalıyız. Bunu hak etmiyoruz. Kendi içine kapatılan ve tecrit edilen bir ülke haline gelmemeliyiz. Avrupa’ya ve medeniyete açılan bir ülkeyiz.  Bu bilinçte sandığa gidip oyumuzu kullanırsak eğer ve Hayır çıkarsa Cumhurbaşkanı da bir derin nefes alacaktır. Ayrıca Cumhurbaşkanına sormak istiyorum, İstanbul gibi bir dünya şehrinde Belediye Başkanlığı yaptınız, sonra Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı oldunuz. Şimdide Cumhurbaşkanısınız. On beş yıldır her anlamıyla iktidarsınız. Ve siz de iktidarın bir numaralı aktörüsünüz. İstediğiniz her şeyi yapma yetkisine sahipsiniz. Bunlar yetmedi, şimdi bizden Türkiye Cumhuriyetinin tapusunu istiyorsunuz, öyle mi? Hiç kusura bakmayın. Biz bu tapuyu Mustafa Kemal Atatürk e vermedik ki size neden verelim? Bu konudaki cevabımız kesinlikle Hayır’dır. Ayrıca iktidarınız döneminde iki kez kandırıldığınızı kendiniz söylediniz. Her kandırıldığınızda halk olarak biz bedel ödedik. Bu nedenle bir kez daha kandırılmanıza olanak tanımayacağız. Dolayısıyla kendi ülkemize ve devletimize sahip çıkmanın adıdır ''HAYIR''. Ülkemizin yönetilmesi konusunda görüş ayrılıkları ve farklılıklarımız olabilir. Bu nedenle bu anlayışa oy vermedik. Çünkü bu ülkeyi bir felakete götürdüklerini düşünüyoruz. Dolayısıyla bu anlayışta ve bu bilinçte Hayır oyu kullanmalıyız. Kendi ülkemize, demokrasiye ve Cumhuriyete ''Hayır'' diyerek sahip çıkmamız gerekiyor.”