GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
Usulsüz Çevre Düzeni Planı geri çekilsin
Usulsüz Çevre Düzeni Planı geri çekilsin TMMOB’dan Çevre Düzeni Planı’na dava TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan, Başkent’in geleceğini rant odaklı planlayan 1/100 bin ölçekli Ankara Çevre Düzeni Planı’nın geri çekilmesini istedi. TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu, usulsüz, teknik bilgiden yoksun olarak hazırlanan çevre düzeni planına dava açtığını da bildirdi
TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan, Başkent’in geleceğini rant odaklı planlayan 1/100 bin ölçekli Ankara Çevre Düzeni Planı’na dava açtığını bildirdi. Bu kapsamda TMMOB Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi İkinci Başkanı Ali Atakan da katıldı. TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Özgür Topçu, ortak basın açıklamasında OHAL uygulamaları altında Yüksel Caddesi, Konur Sokak ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin abluka altında olduğu bugünlerde kenti korumaya çalıştıklarını vurguladı. Topçu, Başkent’in bugüne kadar Çevre Düzeni Planı olmamasının çok büyük eksiklik olduğunu belirterek, Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan Çevre Düzeni Planı kararlarının telafisi güç zararlara yol açması, ulaşım temelinde çözümler üretmemesi, katılımcı olmaması, kamuoyuyla paylaşılmaması, çizim tekniklerinin hatalı olması, üst ölçekli planlarla ve plan belgeleriyle uyuşmaması nedeniyle dava açtıklarını kaydetti. Katılımcı süreç işletilmemiştir Usulsüz, teknik, bilgiden yoksun olarak hazırlanan Çevre Düzeni Planı geri çekilmesini talep eden Topçu sözlerine şöyle devam etti: “Yıllardır beklenen, Ankara İli 2038 Çevre Düzeni Planı Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 13.01.2017 tarih ve 116 sayılı kararıyla onaylanarak 16.02.2017 – 17.03.2017 tarihleri arasında askıya çıkarılmıştır. Plan hazırlanırken katılımcı süreç işletilmemiştir. Yaklaşık 3 yıl süren plan yapım sürecinde ne bir meslek odası, ne bir üniversite ne de bir demokratik kitle örgütü plan sürecine dahil edilmemiştir. Planın hazırlanma sürecinde olduğu gibi askı sürecinde de türlü usulsüzlükler tespit edilmiştir. Mekâna ilişkin her ölçekte hazırlanan planların, başta planın hazırlandığı sınırlar içerisinde ve çevresinde yaşayanlar ve mülk sahipleri olmak üzere, söz konusu planları incelemekle, denetlemekle ve uygulama usul ve esaslarını kontrol etmekle yükümlü çeşitli idareler, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları tarafından ulaşılabilir olması gereklidir. Ankara Çevre Düzeni Planının sorumlusu Ankara Büyükşehir Belediyesi ise plan raporunu kamuoyuyla paylaşmamıştır. Plan çizim teknikleri hatalıdır. Askıda olan plan paftasını incelediğimizde ise plan yapım tekniklerine uyulmadığı tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin askı panosunda ilana çıkarılan plan ile resmi internet sitesinde ilan edilen plan arasında ciddi farklar olduğu görülmüştür. Resmi internet sitesinde ilan edilen planın kimi katmanlarının ölçeksiz olduğu, kullanılan gösterim dili (özellikle yolları ifade etmek için kullanılan gösterim) nedeniyle planın okunabilirliğinin çok düşük olduğu, görüntü kalitesinin planın anlaşılabilirliğini düşürdüğü ve planda hâlihazır altlık harita bulunmadığı tespit edilmiştir. İmar Planı 2007 yılında onaylanmıştır, uygulama imar planlarının bu Nazım Plan Programı çerçevesinde gerçekleştirilmesi öngörülmüştür. Ankara Bölge Planı ise 2014 yılında onaylanmıştır. Çevre Düzeni Planı ise kuvvetle muhtemel 2017 yılında onaylanacaktır. Bu planların hedef yıllarına baktığımızda ise Başkent Nazım İmar Planı 2023, Ankara Bölge Planı 2023, Ankara İli Çevre Düzeni Planı ise 2038 olarak karşımıza çıkmaktadır. Özetle planların yapım sürecinde hiyerarşik yapıya uyulmadığı gibi planların hedef yıllarında da hiyerarşik yapı göz ardı edilmiştir.” Telafisi güç zararlara yol açar Topçu, plan kararlarının telafisi güç sonuçlar doğuracağını da belirterek, şunları kaydetti: “Yaklaşık 9,5 milyonluk bir nüfus öngörüsü ile hazırlanmış olan planda planlama alanı sınırları kapsamında incelenen konu başlıkları; sınırlar, idari ve bölgesel yapı, fiziksel ve doğal yapı, sit ve diğer koruma alanları, hassas alanlar, doğal karakteri korunacak alanlar, ekonomik yapı, sektörel gelişmeler ve istihdam, demografik ve toplumsal yapı, kentsel ve kırsal yerleşme alanları ve arazi kullanımı, altyapı sistemleri, yeşil ve açık alan kullanımları, ulaşım sistemleri, afete maruz ve riskli alanlar, askeri alanlar, askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgeleri, planlama alanına yönelik bölgesel ölçekli kamu projeleri ve yatırım kararları, her tür ve ölçekteki plan, program ve stratejiler, göller, barajlar, akarsular, taşkın alanları, yeraltı ve yüzeysel su kaynakları ve benzeri hidrolojik, hidrojeolojik alanlar, çevre sorunları ve etkilenen alanlar olarak tanımlanmıştır. Tanımlanmış olan tüm başlıklar altında tarım alanlarının nasıl korunacağına dair somut öneriler bulunmamakta, ulaşım sistemi önerilen yeni çevre yolları ve otoyollarla yoğun karayolu ulaşımı temelinde çözümlenmekte, sanayi alanları için uygun olmayan yer seçim kararları verilmekte, hatalı veriler ışığında stratejik kararlar verilmektedir. Ve tüm bu hataları yaparken korunması gereken alanlar özelinde, düzeltilmesi/geriye dönük kararlar verilmesi söz konusu olan alanlar özelinde temenninin ötesinde herhangi bir söz söylememekte bu haliyle alt ölçek planları yönlendirebilecek nitelikte bir üst ölçek plan özelliği göstermemektedir. Tüm bu açıklamalar ışığında hukuka ve bilime aykırı olarak onaylanmış olan bu planı yargıya taşımış bulunmaktayız. Bizler Ankara İl Koordinasyon Kurulu Bileşenleri olarak mesleki sorumluluğumuz gereği ve yaşam alanlarımıza, kentimize sahip çıkma görevimizle bilimsel ve teknik tüm çalışmaların eksiksiz yapıldığı, katılımcı sürecin işletildiği, usulüne uygun bir biçimde tüm Ankara halkının değerlendirmelerine sunulan, Ankara’nın geleceğine yön verebilecek bir Çevre Düzeni Planı yapılana kadar mücadele edeceğimizi duyururuz.” Amaç, hukuksuzluğa yasal kılıf hazırlamak Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ise, “Mücadele ettiğimiz alanların hukuksuzluğunun tescil eden Çevre Düzeni Planı rant düzenini koruyor. Çamur gibi olan Çevre Düzeni Planının amacı meslek odalarının açtığı davalara yasal statü kazandırmaktır. Ayrıca bu plan AOÇ, Kaçak Saray, Ankapark ve kent mücadelesinde açtığımız tüm davalarda Gökçek’in hukuku nasıl alt üst ederek yasallık kazandırdığının göstergesidir. Bu nedenle Çevre Düzeni Planı’nın yasallaşmasına asla izin vermeyeceğiz” dedi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi Kent İzleme Merkezi Danışma Kurulu Üyesi ve Ulaşım Uzmanı Erhan Öncü de, “Planın rant odaklı olduğunu ve karlılığı artırmayı amaçladığını vurgulayarak, Amaç yasadışı olan planın yasalaştırmak. Ulaşım Ana Planı ile Çevre Düzeni Planı örtüşmüyor. Ulaşım Ana Planı’nda da olmayan ve doğru olmayan kararlar kentin geleceğine ilişkin rant altlığı oluşturuluyor” diye konuştu. Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Emre Sevim ise, askı sürecine açtıkları davada gelen davada gelen bilirkişi raporunun lehlerine olduğunu bildirerek, “Biz bu planın kısa bir zamanda iptal edileceğini düşünüyoruz” dedi. Toplam Görüntülenme : 64095 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|