Millet bahçesi İmrahor Vadisi’nde ekolojik travma yaratır

İmrahor’dan elinizi çekin

Mimarlar Odası Ankara Şubesi,  sermaye ve rant projelerinin arka bahçesi olan millet bahçesinin şimdi de İmrahor Vadisi’nde yapılması için ihale yapılmasına tepki gösterdi.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, TOKİ yetkililerine seslenerek, “TOKİ İmrahor Vadisi’nde millet bahçesi yapımı için ihaleye çıktı. İmrahor Vadisinde  13 hukuksal sürecimiz var ve devam ediyor. İmrahor Vadisini değerlerini göz ardı eden planlar Ankara’nın en önemli vadisini ranta açmaya ve sermayeye peşkeş çekmenin adı şimdi de Millet bahçesi oluyor. Millet bahçesi İmrahor Vadisi’nde ekolojik travma yaratır. İmrahor Vadisi’ne ‘Millet Bahçesi’ maskesi adı altında ekolojiyi katledecek planlar doğanın ve kentin dengesi bozacaktır. İmrahor Vadisi el değilmeyecek nitelikle özellikli bir alandır. Başkent’te AOÇ arazilerine yapılan saldırıdan sonra Ankara’nın nefes alacağı tek özel bölge olma özeliği taşıyan İmrahor Vadisi’nden elinizi çekin ve Ankara’yı rahat bırakın”  uyarısında bulundu.

TOKİ halkın kamusal varlıklarını yine hoyratça harcıyor

Ankara’nın en değerli ekolojik eşiklerinden olan İmrahor Vadisi üzerinde yıllardır oynanan oyunlara karşı mücadelelerini sürdüreceklerini  vurgulayan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, şunları söyledi:

“TOKİ halkın kamusal varlıklarını yine hoyratça harcıyor. TOKİ İmrahor Vadisi’nde millet bahçesi olarak yeniden gündeme gelen Kanal Ankara projesi için, 18 Şubat 2019 tarihinde “Ankara İli İmrahor Vadisi 1 Etap Millet Bahçesi ve Millet Bahçesine Ait Sosyal Donatılar İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenlenmesi İşi”  adıyla ihale yaptı. İhaleyi kimin aldığı, ihale bedelinin ne olduğuna dair kamuoyuna açıklama yapılmadı. Sonuçlar halen açıklanmadı. İnşaatın yapım işinin maliyetinin ne olduğunu bilemediğimiz bu projenin nasıl elde edildiğini açıkça kamuoyu ile paylaşamayan TOKİ,  yine kamu İhale kanunun tüm karmaşık yöntemlerini kullanarak proje ihalesi yaptı. 19.06.2018 tarihinde ve 19.09.2018 tarihinde yaptığı iki danışmanlık ihalesi ile birinde 14 iş kalemi, diğerinde 15 iş kalemi ile ve ihalelerin içeriği   ‘Türkiye Genelinde İdaremizce Yapılacak Olan Konut, Sosyal Donatı, Eğitim Yapıları, Yerleşim Alanları ve Kentsel Tasarım Uygulama Projeleri ile İlgili Mühendislik Ve Mimarlık Tasarım Hizmetleri 14-15 Paket Danışmanlık Hizmet Alımı İş’  adı altında yani ortaya karışık bir ihale yaptı.  Konut, sosyal donatı, eğitim yapıları, yerleşim alanları ve kentsel tasarım var. Bunların her biri ayrı nitelik ve nicelikte işler ama olsun bu kadar karışıklıktan çıkacak sonuç kimsenin umurunda bile değil. Proje ihalelerin tekelleşmesi, yandaş sermayelerin oluşturulması, tüm tasarım camiasının bir sermaye grubu altında taşeronlaştırılması ve kölelik sistemi kimsenin umurunda değil. Ankara’nın ekosistem ve sucul sisteminin en önemli parçası olan İmrahor Vadisi’nde millet bahçesi adı altında ekolojik travmaya neden olacak proje bu yöntemle elde ediliyor.”

Ben yaptım oldu mantığıyla karşı karşıyayız

Candan, ihale süreçlerine ilişkin şu bilgileri verdi:

“Her iki ihaleden bir tanesinin sonuç ilanı yayınlanmış bu ihale PROKON danışmanlık Şirketine 8 milyon 950 bin TL ye verilirken, diğer ihale ise TÜMAŞ A.Ş. ye verilmiş ancak sözleşme bedeli daha açıklanmamış. Her iki ihalede toplam 29 kalem proje yapımı var ancak çok ilginçtir ki bu 29 projenin nereye –hangi amaçla yapılacağına, hangi nitelik ve nicelikte olduğuna ilişkin hiçbir bilgi kamuoyuna açıklanmıyor. Sorsanız size EKAP’ta yayınlıyoruz derler, ama 29 iş kaleminin ismi, nereye-ne yapılacağı-parasal değeri hiçbir ufak bilgiyi bulamazsınız. Kentlerimize ne yapıldığı hangi bedellerle yapıldığı, kamunun zarara uğratılıp uğratılmadığı ile ilgili hiçbir denetim payı bırakılmadan yine ‘ben yaptım oldu’ mantığıyla yapılan katrilyon karşılığı ihaleler ile karşı karşıyayız. Bu böyle gitmez. AKP, hüküm sürmesinin 187. ayında 186 kez Kamu İhale Yasası’nda değişiklik yaparak dünyada kırılması zor olan bir rekora imza attı.  Kime, ne amaçla ve hangi araçlarla hizmet edildiği sorusunu defalarca soran Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin kamu zararını belgeleyen çalışmalarını ve bir potada eritilen onlarca mimarlık ve mühendislik hizmetlerinden alınan kölelik sisteminin aymazlığını ifşa etmeye devam edeceğiz”

İmrahor Vadisi vadiler sisteminin bir devamıdır. Kentin nefesidir. İhale iptal edilmelidir.

Candan, sözlerine şöyle devam etti:

“Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak geçtiğimiz hafta bir bilimsel çalışmayı kamuoyu ile paylaştık. Bu çalışma ile Ankara’nın 1984 ten 2018 yılına kadar olan kentsel büyümesi, en son Melih Gökçek tarafından hazırlatılan 2038 Ankara Çevre Düzeni Planı’nın kentimize getirdiği büyüme, yapılaşma ve ulaşımdaki yükü ortaya konuldu. Ankara’nın son 34 yılda kaybettiği doğal varlıkları- su ve orman yapısındaki nitelik bozukluğunun bilimsel verilerle ortaya konulduğu bu çalışmayı halkımız ve bilim insanları ile paylaştık. Sonuç çok açık. Kentsel büyümenin yanlışlığı ve kaybettiklerimiz  gün gibi ortada. İmrahor Vadisi vadiler sisteminin bir devamıdır. Kentin nefesidir. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak fikri ve hukuki takibini yaptığımız İmrahor Vadisi ve Kanal Ankara fantezisi projeleri, planlarına dair 13 davamız bulunmaktadır. Hukuku ve Ankara’nın değerlerini hiçe sayan yöneticilerin varlığı Ankara’nın başına gelmiş en büyük felakettir. Yerel yönetim seçimleri yaklaşırken gider ayarak Ankara’nın Vadisini peşkeş çekmeye çalışıyorlar. İhale iptal edilmelidir. Kamu yararını savunmaktan ve mücadele etmekten bir an bile geri durmayacağız.”