GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Ankapark’taki oyuncaklara binerken bin kez düşünün

Ankapark’taki oyuncaklara binerken bin kez düşünün

Ankapark'taki roller coasterdaki paslanma fotoğraflardan dahi okunuyor

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, haftalık basın toplantısında AOÇ Kanunu’na, Atatürk’ün şartlı bağışına ve hukuka aykırı olarak inşa edilen Ankapark’ın 20 Mart’ta açılmasını, AOÇ ve Atatürk'ün vasiyeti ve şartlı bağışını ihlal davasını değerlendirdi.

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Büyükşehir Belediyesi’nin kamuoyuna geçtiği roller coaster fotoğraflarında pas izlerinin net bir şekilde görüldüğünü, oyuncakların teknik imalatında da sorunların olduğunu ve oyuncaklardaki çürümenin gözle görülür olduğunu bildirdi. Candan, bu kapsamda uluslararası bağımsız firmalar tarafından güvenlik sertifikalarının açıklanmamasına rağmen Ankapark’ın açılmasının büyük risk ve tehlike yaratacağını vurgulayarak, “Ankapark'taki oyuncaklara binerken bin kez düşünün, binmeyin” uyarısında bulundu.

Oyuncaklardaki paslanma fotoğraflardan bile okunuyor

Candan, belediyenin kamuoyuna gönderdiği roller coaster fotoğraflarını göstererek, şunları kaydetti:

“Büyükşehir Belediyesi’nden AOÇ kanuna göre hukuka aykırı ve şartlı bağışa aykırı olarak yapılmış olan Ankapark’ın 20 Mart’ta açılışının yapılacağına dair kamuoyuna duyurular yapıldı. Belediyenin kamuoyuna geçtiği roller coaster fotoğraflarını büyüterek vidalarına kadar baktık. Paslanmış olan noktalar gördük.  Bu durum böyle hassas yerlerde, bugün olmasa bile ilerde mutlaka sıkıntı çıkartacağının göstergesidir. Zaten çürümeye terk edildiğini ifade etmiştik. Bu oyuncakların paslandığının göstergesidir. Bu pasın görünür hale gelmesi ileride yaşanacak kazaların mesajlarını veriyor. Yine işçiliğe baktığımızda imalatların da birinci sınıf yapılmadığını görüyoruz.  Roller coasterın zeminindeki betonun teknik imalatında sıkıntı olduğunu da fotoğrafı büyüttükçe görüyoruz.”

Kamu zararı Gökçek’ten tahsil edilsin

Candan, şöyle devam etti:

“Uluslararası bağımsız firmalar tarafından yapılmış bütün güvenlik sertifikalarının kamuoyuyla paylaşılmasını istiyoruz. Yapımı hukuksuz olan alanın kullanılırken olası bir kazaya meyal verecek sürecin sorumluluğunu ne bu ülkenin cumhurbaşkanı ne Ankara Valisi ne büyükşehir belediyesi ne de kendine insanım diyen kişi taşıyabilir.  Buranın yapımında çalışmış insanlara, ‘Siz çocuklarınızı buraya götürür müsünüz?’ diye sorduk. ‘Götürmeyiz’ dediler. Bunun üzerine söylenecek hiçbir şey yok. Hukuksuz bir şekilde yeşil alan katledildi. Hayvanat bahçesi tarumar edildi ve büyük kamu zararı yaşatıldı. Burada yapılması gereken şey herhangi bir kaza olmadan buranın tasfiye edilmesidir. Buraya harcanan yaklaşık 3 milyar lira ve belediyenin harcadıklarını da eklediğimizde bu rakam 5,6 milyar lirayı bulacaktır. Bu meblağ Gökçek’in mal varlığından tazmin edilmelidir. Ankapark alanı AOÇ’ye verilerek, gerçek işlevine döndürülmelidir. Ekonomik krizi düşündüğümüzde halkımızın ihtiyacı sağlıklı gıdaya erişmektir. Bir deha bunu öngörmüşken siz paslanmış demir yığınını koyuyorsunuz. Bu akıl dışıdır.”

Candan bugüne gelen süreci ise şöyle anlattı:

“Defalarca Ankapark’a açtığımız davalara ilişkin bilgileri kamuoyuna vermiştik. Yaklaşık 3 milyara mal olan ve AOÇ arazisi olduğu için herhangi bir şekilde ticaret yapılamayacağı yazılıyken, 10 yıllığına verilmiş olan yer 29 yıllığına uzatıldı ve bir işletmeye verildi. Bu işletme aracılığıyla da faaliyete geçecek. Aynı zamanda imalatları ile ilgili de sıkıntılı sürecin yaşandığını ve tespit davası açtığımızı bu tespit davalarının hepsinin reddedildiğini belirtmiştik.  Bu oyuncakların 5 yıllık ömrünü doldurduğunu ve çürümeye yol açtığını ve buranın güvenlik sertifikalarının kamuoyuna açıklama yapılmadan açılmasının  da sıkıntılı olduğunu, bu konuda suç duyurusunda bulunacağımızı dile getirmiştik. 20 Mart’ta tam da 31 Mart yerel seçimlerinin arifesinde Cumhurbaşkanının katılımıyla Ankapark’ın açılışı gündeme geldi. Bu açılışta hukuksuz..”

Yeşil alanı metal bataklığına çevirdiler

Candan, “Hukuksuz ve seçim arifesinde açılan bu tür tesislerin sıkıntılı olduğunu düşünüyoruz.  Sinyalizasyonu olmayan yüksek hızlı trenin açılmasından 3. Havalimanında yaşanan kazalardan pay biçersek, Ankapark ta kazalarla ve hukuksuzlukla süregelen bir durumun  karşımıza çıkması muhtemel.  Güvenlik sertifikalarının kamuoyuna açıklaması yapılmadan açılmamalı. Şartnameye uygun olarak yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerekli. Biz bu iddiaları yargıya taşıdığımızda yargı bu iddiaları yerinde tespit etmeden reddetti.  Güvenlik sertifikası açıklanmayan ve çürüme ile paslanmanın fotoğraftan bile okunduğu Ankapark’ın, açılışının yapılmasını yargıya taşıyacağız. Buna dair suç duyurusunda bulunacağız.  Ankapark zaten başından beri hukuksuz. Atatürk’ün şartlı bağışına aykırı, birinci derece mutlak tarım alanı olduğu bilirkişi raporlarıyla tespit edilmiş. Buradaki yeşil alanı talan etmişsiniz burayı metal bataklığına çevirmişsiniz” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Tüm vatandaşları Atatürk’ün emaneti AOÇ’ye sahip çıkmaya çağırıyoruz

Candan, daha sonra 19 Mart’ta saat 09:25’te yapılacak, AOÇ ve Atatürk'ün vasiyeti ve şartlı bağışını ihlal davasına ilişkin konuştu.

Candan, şunları söyledi:

“Atatürk’ün vasiyeti ve şartlı bağışının ihlal edilmesinin tespiti müdahalenin meni davasında yarın Yargıtay’da duruşmamız olacak. AOÇ’ye yapılan Kaçak Saray ve plan değişiklikleri ve yollarla ilgili Atatürk’ün şartlı bağışının ihlal edildiğini iddia ederek meslek odaları ile birlikte yargıya taşımıştık. Bu dava 26. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından süreci görülürken bireysel olarak müdahil de olmuştuk. Daha sonra da bireysel olarak müdahale taleplerimiz olmuştu. Bu taleplerimiz kabul edilmişti. Tam dava görülürken 4. Duruşmada hakim içeriye girdi ve herkesin AOÇ’nin vasiyetine saygılı davranması gerekir ama davayı reddediyorum dedi ve çıktı gitti. Hatta o aşamada Atatürk’ün vasiyeti devlet arşivlerinden istendiğinde vasiyetin olmadığına dair yazılarda gündeme gelmişti. Yarın saat 09:25’te Yargıtay’da 14. Hukuk Dairesi’nde görülecek. 5 oda davacı. Bununla birlikte Ankara Barosu da davacı ama diğer yandan da 44 müdahili var. Eğitim İş Sendikası ve Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin, benim ve Mimarlar Odası Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Ali Hakkan’ın da aralarında olduğu bireysel müdahillikler de var. Atatürk’ün vasiyetinin tartışmaya açıldığı İş Bankası hisselerinin alınıp alınmaması sürecinde bu vasiyet ve şartlı bağış davasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Atatürk şartlı bağışının ihlal edilmesinin tespit edilmesi, müdahalenin men edilmesi davasına davet ediyoruz. Tüm vatandaşları Atatürk’ün emaneti AOÇ’ye sahip çıkmaya çağırıyoruz. Hukuka olan inancımız devam ediyor.”

Ankapark baştan ölü doğmuş bir projedir

Mimarlar Odası Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Ali Hakkan, güvenlik sertifikaları açıklanamadan çürümenin gözler önünde olduğu Ankapark’ın açılışına ilişkin, ”Bu alanı gezmiştim ben hiçbir özgünlüğü olmayan çok yanlış bir proje olduğunu görmüştüm. Dünyada Disneyland gibi çok iyi bir proje var. Ankapark ise küçük yaştaki çocuklar için ölçek olarak kaybolacağı bir yer. Proje baştan ölü doğmuş bir projedir. Yer seçiminden bağımsız üniversitelerle tartıştılar mı? Hiç sanmıyorum. Burada hiç kullanılmadığı için çürüyen ve kaderine terk edilmiş oyuncaklar var.  Hatırlarsanız roller coaster deneme sürüşünde Gökçek havada asılı kalmıştı. Yer seçimi olarak buranın bataklık olması, kullanılan materyallerin korezyona uğraması ciddi bir güvenlik sorunudur. Yaşanacak bir kazada kimse bunun altından kalkamaz. Halkımıza uyarıda bulunuyoruz.”

Hakkan AOÇ ve Atatürk'ün vasiyeti ve şartlı bağışını ihlal davasına dair ise şunları ifade etti:

“AOÇ davasının müdahillerindenim. Bu davanın tarafı çocuklarıma bırakacağım en büyük miraslardan birisidir. Çok uzun yıllardır bu mücadeleyi sürdüren kişilerden biriyim. Buna sahip çıkmak gerekiyor. Dünyada örneği yok. Atatürk’ün şartlı bağışına hem mekan üzerinden hem de kamusallık açısından ihanet edildiğini görüyoruz. Kentlerin hatta Türkiye Cumhuriyeti vatandaşların bile kapısının önünden geçemeyeceği bir alana dönüştürüldü. Hukuk bile işin etrafından dolaşıyor. Mimarlar Odası olarak hukuka güvenen bir kurumuz. Yargıtay’ın daha duyarlı bir karar üretmek zorunda çünkü bu tartışılır bir durum değil.”

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Basın Birimi 


Toplam Görüntülenme : 44675
Kategori Haberleri

Yorumlar
Yorum eklenmemiş.
Yorum için giriş yapınız!