Sobe Gazetesi 2024 - Bilirkişiler: İmrahor’da Millet Bahçesi ekolojik dengeye zarar verir
GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Bilirkişiler: İmrahor’da Millet Bahçesi ekolojik dengeye zarar verir

BilirkiÅŸiler: Ä°mrahor’da Millet Bahçesi ekolojik dengeye zarar verir

BilirkiÅŸilerden Ä°mrahor’da bilim, teknik ve doÄŸa dersi 

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, BaÅŸkent’te ekolojiyi katledecek, doÄŸanın ve kentin dengesini bozarak vadileri yapılaÅŸmaya açan plan deÄŸiÅŸikliklerine karşı mücadeleye devam ediyor. Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, Ä°mrahor Vadisi’nde  “Kanal Ankara olarak pazarlanan Ä°mrahor  Millet Bahçesi planlarını yargıya taşımıştı. 

Mimarların, Ä°mrahor Millet Bahçesi’ne ait 1/5000 ölçekli nazım Ä°mar ve 1/1000 ölçekli Uygulama Ä°mar Planı iÅŸleminin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açtığı davada bilirkiÅŸi raporu yayınlandı.

BilirkiÅŸiler, 23. Ä°dare Mahkemesi’ne sundukları raporda  bilim, teknik doÄŸa dersi vererek, Ä°mrahor Vadisi’nde millet bahçesinin ekolojik dengeyi olumsuz etkileyeceÄŸini ve doÄŸal deÄŸerlere zarar vereceÄŸini vurguladı.

Raporu deÄŸerlendiren Mimarlar Odası Ankara Åžube BaÅŸkanı Tezcan KarakuÅŸ Candan, “BilirkiÅŸi raporu da millet bahçesi adı altında vadilerin yapılaÅŸmaya açılmasının doÄŸa kıyımı olacağını ortaya koymuÅŸtur.  BilirkiÅŸiler,  mahkemeye yapılaÅŸma koÅŸullarının vadi özelliÄŸine, açık yeÅŸil alan tanımına ve planlama  esaslarına uygun düşmediÄŸini belirterek,  dava konusu iÅŸlemin imar mevzuatına ÅŸehircilik ve planlama esasları ile plan bütünlüğüne ve hiyerarÅŸisine uygun olmadığı görüşünü sunmuÅŸlardır. Mahkeme, doÄŸal dengeye telafisi imkansız zararlar verilmeden söz konusu plan deÄŸiÅŸikliklerini acilen iptal etmelidir. Ä°mrahor Vadisi kentin nefesidir, rant ve beton bahçeleri ile doÄŸal dengenin alt üst edilmesine izin vermeyeceÄŸiz.  Vadiye beton dökülüp havuz yapılması da açık yeÅŸil alan tanımı ile baÄŸdaÅŸmamaktadır.  Ä°mrahor Vadisi’nin, Kanal Ankara ve millet bahçesi yoluyla sermayeye peÅŸkeÅŸ çekilmesine, ranta konu edilmesine  karşı mücadeleye devam edeceÄŸiz. Hukuku arkadan dolanılarak yapılan plan deÄŸiÅŸikliklerinin de peÅŸini bırakmayacağız” diye konuÅŸtu.

Plan değişikliği açık yeşil alan tanımına ve planlama esaslarına aykırıdır

Candan, bilirkiÅŸilerin raporda,  millet bahçesi yapılaÅŸma koÅŸullarının vadi özelliÄŸine, açık yeÅŸil alan tanımına ve planlama esaslarına aykırılığına da dikkat çektiÄŸini belirtti.

Candan, raporda yer alan  “Dava konusu Ä°mrahor Millet Bahçesinin konumsal olarak kent merkezinin hatta yerleÅŸim alanlarının dışarısında, Ä°mrahor Deresinin vadi tabanında bir konumda bulunması, herhangi bir afet anında mevzuatta zorunlu kılınan tedbirlerin alınmasına yönelik araçları içermemesi, alanın vadi tabanı olması sebebiyle planlama sürecinde hazırlanması gereken detay analiz çalışmalarının gerçekleÅŸtirilmemesi, üst ölçek plan olan 2023 BaÅŸkent Ankara nazım Ä°mar Planının ve revizyon planın genel ilke ve stratejilerine, plan karar ve hükümlerine kararlarına aykırılık taşıması, bölgede korunması gereken doÄŸal deÄŸerlere zarar vererek ekolojik dengeyi olumsuz yönde etkilemesi ve uzun vadede bölgeyi bir çekim noktasına haline dönüştürülerek yoÄŸun kullanım talebine maruz kalmasına neden olması, plan notlarıyla getirilen kullanım çeÅŸitliliÄŸi ve yapılaÅŸma koÅŸullarının vadi özelliÄŸine, açık yeÅŸil alan tanımına ve planlama esaslarına uygun düşmemesi nedenleriyle dava konusu iÅŸlemi imar mevzuatına ÅŸehircilik ve planlama esasları ile plan bütünlüğüne ve hiyerarÅŸisine uygun olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır” ifadelere dikkat çekti.

 

Alandaki kirlenme toprak-su dengesindeki bozulma, tüm ekosistemi tehlikeye atar

Candan,  şöyle devam etti:

“Raporda ayrıca Ä°mrahor’un vadiler sistemi parçası olduÄŸuna, buradaki yapılaÅŸmanın hava ve su kirliliÄŸine yol açacağına, toprak su dengesinde bozulmaya yol açacağı da, ‘Planlama alanı  Mogan-Eymir Sistemi Havzası ve Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölge sınırının bitiÅŸiÄŸinde ve kuzeydoÄŸusunda yer almaktadır ve bu ekolojik sistemin devamı niteliÄŸi taşımaktadır. Mogan ve Eymir Gölleri ile Ä°mrahor Vadisi, Ankara kenti yakın çevresinde yüzey ve taban suyu varlığı açısından zengin bir ekosistem oluÅŸtururlar. Dava konusu alan göller ile jeolojik ve ekolojik açıdan  baÄŸlantılı olması nedeniyle aynı zamanda su sisteminin de parçası olan Ä°mrahor Vadisi, Mogan-Eymir sistemi havzası, Ramsar SözleÅŸmesi’ne göre uluslararası öneme sahip sulak alanlardan bir olup, su kaynakları ile birlikte yüzey ÅŸekilleri, yer ve toprak yapısı, iklim ekosistemi ile bütünlük oluÅŸturmaktadır. Göllerin bulunduÄŸu vadi, Ä°mrahor Vadisi ve ElmadaÄŸ Vadiler Sistemi, su rejimi dışında hava koridoru olma özellikleri nedeniyle hava kirliliÄŸi ve iklim stabilizasyonu açısından Ankara kenti için büyük önem taşımaktadır. Havza içindeki bir su rejimi, göllere akarsu ve derelere sulak ve aküfer alanlara yapılan direk müdahaleler dışında bu alanların çerçevesindeki doÄŸal yapıya olan müdahalelerle bozulabilmektedir. Bu alan içerisinde oluÅŸabilecek kirlenme ve toprak-su dengesindeki bozulma, tüm ekosistemi tehlikeye sokacak nitelikte olması yapılan pek çok bilimsel çalışmada ortaya konulmaktadır’ ifadeleriyle gözler önüne serilmiÅŸtir.”

Yeşil alan-park kullanımından uzaklaşılarak kısmi ticari alan yaratılmıştır

Candan, şunları kaydetti:

“Millet bahçesinin rant ve betonlaÅŸmadan ibaret olduÄŸu da yine raporda ortaya konmuÅŸtur.  Dava konusu planlar ile bu bölgenin hemen sınırında ‘millet bahçesi’ yaratılması hedeflenmektedir. Millet bahçeleri temelde açık yeÅŸil alan kullanımının hakim olduÄŸu kullanımlar olarak düşünülmektedir. Ancak dava konuÅŸ alanın hemen bitiÅŸiÄŸinde bulunan bölgenin doÄŸal karakterinin korunması ve dışardan herhangi bir müdahalenin yapılmaması  gerekmektedir. Bu tür müdahaleler açık yeÅŸil alan yaratma gayesiyle bile olsa bir yandan bölgede korunması gereken doÄŸal deÄŸerlere zarar vererek ekolojik dengeyi olumsuz yönde etkileyecek, öte yandan da uzun vadede bölgeyi bir çekim noktası haline dönüştürerek, yoÄŸun kullanım talebine maruz kalmasına neden olacaktır. Önerilen kullanımların bir kısmı park veya rekreasyon alanlarında yer alabilecek kullanımlar deÄŸildir. Her biri baÅŸka biri sosyal altyapı kullanımı veya ticari kullanımlardır. E:0.06 veya E:0.02 yapılaÅŸma koÅŸulu ile getirilecek bu yapılaÅŸmalar alanın kullanımında olumsuzluk yaratacağı gibi, her ne kadar millet bahçesi tamında olsalar da söz konusu kullanımlarda yeÅŸil alan-park kullanımından uzaklaşılarak kısmi bir ticari ve kültürel alan yaratılmakta olduÄŸu anlaşılmaktadır. Bu hususunda bulunduÄŸu alanın vadi özelliÄŸine, açık yeÅŸil tanımına ve planlama esaslarına uygun düşmediÄŸi deÄŸerlendirilmektedir.”


Toplam Görüntülenme : 6547
Kategori Haberleri

Mimarlardan Anayasa değişikliğine karşı yara bantlı açıklama
Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸinin Türkiye’nin varlık ve yokluk meselesi olduÄŸunu belirten Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, “ Bu Anayasa deÄŸil, rejim deÄŸiÅŸikliÄŸidir.  Cumhuriyet kalbinden yara aldı. Türkiye Cumhuriyetinin ve hepimizin geleceÄŸinin tartışıldığı bu anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi acilen geri çekilmeli. Siyasi parti ayrımı yapmaksızın geleceÄŸine sahip çıkmak isteyen Türkiye halkları ve milletvekilleri hayır cephesinde buluÅŸmalı” çaÄŸrısında bulundu
11 Ocak 2017
Başkanlığa Hayır diyenlere sert müdahale
BaÅŸkanlık sistemini öngören ve TBMM Genel Kurulu’nda görüşmelerine baÅŸlanan Anayasaya deÄŸiÅŸikliÄŸine karşı tepkiler çığ gibi büyüyor.  Meclis Dikmen kapısında “BaÅŸkanlığa Hayır” bildirisi okumak isteyen demokratik kitle örgütlerine polis biber gazlı ve tazyikli su ile sert müdahalede bulundu.
09 Ocak 2017
Deniz Kimyon Yalnız Değildir
Hukuksuz KHK’larla akademiye darbe üstüne darbe vuruluyor. 6 Ocak’ta gece yarısı yayınlanan son KHK ile aralarında  TMMOB Åžehir Plancısı Ankara Åžubesi Yönetim Kurulu Ãœyesi Deniz Kimyon’un da bulunduÄŸu 631 akademisyen ihraç edildi. 
09 Ocak 2017
12 Eylül’de bile böyle zulüm görmedim
Son KHK ile BaÅŸkent Dayanışması BileÅŸenlerinden Türkiye Sakatlar DerneÄŸi Ankara Åžube BaÅŸkanı engelli Mithat Tokur da görevinden ihraç edildi. Tokur, “36 yıllık meslek hayatımda kınama cezası almamış bir kamu emekçisi olarak hukuksuz bir ÅŸekilde görevime son verildi. Hayatım mücadele ve direniÅŸle geçti. 12 Eylül’de bile böyle zulüm görmedim” diyerek tepki gösterdi
09 Ocak 2017

<<< <
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiÅŸ.
Yorum için giriş yapınız!