GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
Ulus Tarihi Kent Merkezi Masaya yatırılacak
Ulus Tarihi Kent Merkezi Masaya yatırılacak Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin bugün gerçekleştirdiği rutin basın toplantısında Ulus Tarihi Kent Merkezi ve ulaşım değerlendirildi. Toplantıya Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan ve Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan katıldı. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan, Ulus tarihi kent Merkezi ile ilgili çalışmaları yakından izlediklerini belirterek, Ulus’ta devam etmekte olan çalışmalara tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Ulus Tarihi Kent Merkezi’ndeki planlama süreçlerine ilişkin 10 seneyi aşkın süredir devam ediyor açtığımız davalar. Hukuksal süreç şu anda devam ediyor, yeni planlar yapılıyor yeni çalışmalar gündeme geliyor hukuku hiçe sayarak bir yandan da çalışmalar devam ediyor. Büyükşehir Belediye Başkanının ciddi tasavvurları var bölgeyle ilgili, Hacı bayram çevresi’nde rahatsız edici, kötü uygulamalar mevcut. Ulus’ta bir dönüşüm var, alış veriş merkezleri yapılıyor, konut dokuları yıkılıp konsturuksiyon olarak yeniden yapılıyor. Orada plansızca çalışmalar var. Ulus Tarihi Kent Merkezi’nde kent izleme merkezimizle birlikte araziyi inceleyeceğiz. Yerinde tespit yaparak, Ulus Tarihi Kent Merkezi’ndeki çalışmaları masaya yatıracağız” Tarihi değil ticari merkez Hakkan, Ulus’un ruhunu kaybettiğini kaydederek, “ Ulus dönüştürülürken, dönüşen mekanların çoğu ticarileştiriliyor, bir taraftan kamulaştırmalar yapılıyor, insanlar evlerinden çıkartılıyor, evler boşaltılıyor. Eskişehir’de ticarileştirmenin örnekleri var, Odunpazarı’nda bunu yaptılar. insanları ana akstan uzaklaştırıp köfte yenilen alış veriş yapılan, yeme içme mekanları haline getirip insanları da uzaklaştırıyorsunuz ki çok eski mahallelerdi oradaki mahalleler, Mahalle kavramını yok ediyorsunuz Ulus’ta da bu mekanlar insanlar oralardan çıkartılarak ticari mekanlara dönüştürülüyor.”dedi. Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan ise Hisarpark Sokağı’ndaki çalışmalara değinerek şu şekilde konuştu: “ Hisar park’ta sokak sağlıklaştırma ciddi şekilde dokuyu bozuyor, Hisarpark’ta daha önceki konutların cephelerinin hepsini fotoğrafları var, önceki halleri ve sonraki halleri şu an yapılan projeyle tektip uygulamaya geçilmiş durumda. Eğer bir sokak sağlıklaştırma çalışması yapıyorsanız, kendi değerini kaybetmemesi gerekiyor. Şimdi yapının yüzünde orada başka bir değer ve başka bir kültür ortaya çıkıyor. Bu doğru değildir. Bu değerler, kent belleği açısından ve kentteki kültür açısından önemlidir. Tıpkı Kızılay’da yapmak istedikleri cephe değişikliği gibi, bütün bir siyasal ve sosyal yaşamın kendisini bir binadan okuyabilirsiniz. Okumaları kendilerine çekecek bir düzenleme yapıyorlar, Hisarpark’ta bunun örneğini yaşıyoruz, İskitler’de siteler’de yapmayı planlıyorlar, Bunu seçim sürecine doğru hızlandırarak kendi bakış açısındaki seçmeni mekansal olarak da saflaştırmaya çalışacaklardır. Bunu doğru bulmuyoruz.” Candan: “Bardağı taşıran son damla: 29 Ekim” Candan Ulus’un Ankara için önemli bir mekan olduğunu belirterek, “Ulus, Cumhuriyet’in kurucu mekanı, bir çok katmanı bir arada gördüğümüz, tarihi bir kent merkezi. Cumhuriyet’in kurulduğu meclis yapısı orada, Cumhuriyet dönemini Ulustan başlayarak Atatürk Bulvarı üzerindeki tüm yapılardan okuyabiliyorsunuz Bu açıdan Ulus önemli. Yaşanan süreç mekânsal olarak değerlendirildiği zaman Ankara’da bir meydan kültürü kavramı yok. İnsanların bayramını kutlamasını, derdini anlatmasını, eylemini yapmasını istediği mekânları istemiyorlar bu çok açık. Bu, siyasi bir bakış açısının mekana yansımasının ürünü olarak sürece damgasını vuruyor. Var olan meydanlarımız yok olmuş durumda. Tandoğan Meydanı, Sıhhıye Meydanı, Kızılay Meydanı ve Ulus Meydanı yok olmuş durumda” dedi. “Tespite Gerek Yok Biz Oradaydık” Candan, Cumhuriyet Bayramı’nın Ulus’ta kutlanmasının da anlamlı olduğunu belirterek, “ Ulus 29 Ekim’de bir meydan özelliği kazanmıştır, fiziksel olarak değilse de içerik olarak meydan özelliği kazanmıştır. Bayramını kutlamak isteyen topluluk karalılıkla Ulus Meydanı’nda toplanmıştır. Burada yasakçı zihniyet de değerlendirilmelidir. Kamuoyu önünde yasakçı zihniyetleri açığa çıkmıştır, AKP hükümetinin maskesi düşmüştür. Bayramını kutlamak isteyen çoluk çocuk, yaşlı kadın vatandaşlarının üzerine biber gazları sıkılmıştır. . 29 Ekim de sokağa taşan bu bayram sahiplenmesini, daha ileriye götürmenin anlamlı olduğunu düşünüyorum. Cumhuriyet dönemi yapılarına, Atatürk Orman Çiftliğine, Başkente, kentimize sahip çıkma, yaşamımıza sahip çıkma, demokrasiye, insan haklarına sahip çıkma hareketine dönüşmesi önemli bir toplumsal potansiyeli açığa çıkartacaktır. Ankara’nın Başkent olduğu gün 13 Ekim’de biz bir yürüyüş yaptık, Başkent Dayanışması bileşenleri olarak, onun da kent mücadelesinde bir damla olduğunu düşünüyoruz. Bir anda olmuyor bu tepkiler, bardağa bir şeyler damlıyor ve bardağı taşıran son damla 29 Ekim oldu. Her damlayan damlada sokakta olmak anlamlı yüz binler olarak… O zaman Cumhuriyet ve demokrasi onun mekânları ve kültürü kazanacaktır.” Dedi. Candan, 29 Ekim’de yeni bir bayram ve yeni bir dönemi yaşattıkları katılımcılara teşekkür ederken… Soruşturma açılmasını da anlamsız bulduklarını katılanların tespit edileceğinin söylendiği bir süreçte, “tespite gerek yok biz oradaydık yorulmasınlar” ifadelerini kullandı. Mimarlar 3 Kasım’da Mamak Cezaevi’ne gidiyor Yapılan toplantıda 3 Kasım’da Mamak Cezaevi önünde mimarlarla ve kentlilerle buluşacaklarını ifade eden Hakkan şunları da ekledi: “ Mamak Cezaevi Proje Fikir yarışmasında bu yarışmaya katılan katılımcılarla birlikte 3 Kasım’da Mamak Cezaevi’ne gideceğiz. Mamak Cezaevi’ni gezme izni için gerekli yazıları yazdık. Kapıların açılması için orada olacağız. Şu ana kadar 150 kişi yarışmaya müracaat etti. Mamak Cezaevi’nin alanında Genelkurmay’ın farklı bir çalışma yapmak istediğine dair, sayıca fazlaca insanı hapsedecek şekilde planlamalar olduğuna dair söylentiler var, gibi görünüyor, bizim sesimize kulak vermelerini isteriz, aydınların çoğunun cezaevlerinde olduğu bir ülkede umarız faklı yönde planları yoktur” Tanıklığa çağrı Mamak Cezaevi Proje Fikir Yarışması’na değinen Tezcan Karakuş Candan herkesi 3 Kasım’da Mamak Cezaevi önünde olmaya davet ederek “ 12Eylül ile hesaplaşmanın bir mekânsal hesaplaşmaya dönüşmesi konusunda açtığımız Mamak Cezaevi Proje Fikir yarışması’nı 12 Eylül’de ilan etmiştik. 3 Kasım’da yarışmaya başvuru yapanların yer görme yapması gerekiyor. Umarız 3 Kasım’da bize kapılar açılır. Cezaevi’nde kalan tanıklar ile yarışmaya katılanlarda bir araya gelecekler, yarışmaya katılanlar, tanıklara sormak istedikleri soruları yöneltecekler. Bugüne kadar, 90 mimarlık öğrencisi kayıt yaptırdı ve 60 mimar kayıt yaptırdı kayıtlar Şubat’a kadar devam edecek. Genelkurmay’ın, Başbakanlığın, Milli savunma Bakanlığı’nın 3 Kasım’da kapıları açmasını istiyoruz. Mamak Belediyesi Yarışmayı destekleyen kuruluş oldu ve bir jüri üyesi verdi yarışmaya bu da çok önemli. Sadece mimarları da değil herkesi Mamak Cezaevi önünde yerleşkeyi gezmeye 3 Kasım’da tanıklık etmeye de çağırıyoruz.” dedi. “Yol gösterici olmak isteriz” Ali Hakkan, Melih Gökçek’in Ulaşım konusundaki projelerine eleştiride bulunarak, katkı sağlamak istediklerini kaydetti. Hakkan şu değerlendirmelerde bulundu: “ Biliyorsunuz, ODTÜ’den geçirilecek yol ile ilgili ODTÜ senatosu, Melih Gökçek’in önerisini uygun görmedi. Melih Bey de ODTÜ senatosunun bu olumsuz görüşüne karşı yeni bir proje ile görevlendirme yaptığını belirtti. Şimdi, Büyükşehir Belediye Başkanı gece yatıyor sabaha bir proje üretiyor, projelerini katılımcı bir modelle üretmiyor. Ankara’nın ulaşım politikası üzerine öneriler de bulunmuştuk. Büyükşehir Belediye Başkanı kentle ilgili bir şey yapacaksa, Mimarlar Odası’nın birikimine ihtiyacı var, üniversitelere ihtiyacı var, biz bu konularda kolaylaştırıcı ve yol gösterici olmak isteriz bu bizim görevimizdir, zaten. Ulaşım politikasının çıkış noktası Mimarlar Odası’ndan ve bizim gibi bu konuda sorumlu odalardan geçiyor.” Hakkan’ın ardından söz alan Tezcan Karakuş Candan ise Büyükşehir Belediyesi ve Gazi Üniversitesi’nin Ankara’nın ulaşım planını hazırlarken neden anlaşmazlığa düştüklerini açıklamalarını istedi? Candan, “Büyükşehir Belediyesi’nin ne yapmaya çalıştığını anlamak zor, Gazi Üniversitesi ile bir ulaşım planı yapılacağı söylendi. Gazi Üniversitesi ile bir anlaşmazlık yaşanmış ve ana ulaşım planından vazgeçilmiş haberlerini gördük. “Anlaşmazlık çıktı” yapamadık olmadı diyorlar. Bu ne lakaytlık, Bir köy değil burası, Başkent’in ana ulaşım planından bahsediyorsunuz. Her toplantıda Ankara’nın ana ulaşım planından yoksun olduğunu vurgulamıştık. Doğru adreslere plan yapacaksınız ya da işi bilmiyorsanız işi bilene soracaksınız. Planlamayı çok iyi bir protokole bağlayacaksınız. Ya da bizim gibi örgütlerden fikir alacaksınız. Neden anlaşamadıklarını merak ediyoruz kamuoyuna açıklasınlar elimizden gelen desteği de veririz” Şeklinde konuştu. Toplam Görüntülenme : 128472 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|