GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
Parklar yapılaşmaya mı açılıyor?
Parklar yapılaşmaya mı açılıyor? Mimarlar Odası Ankara Şubesi bugün gerçekleştirdiği rutin basın toplantısında, Ankara kent ölçeğinde yaptığı değerlendirmelerin yanı sıra TMMOB kanunu hazırlığı aşamasında olan hükümete de seslendi.
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkan Ali Hakkan parklarda yapılmak istenen yapılaşmaya değinerek Mimarlar Odası’nın yapılaşma kararına ilişkin dava açtığını belirtti. Hakkan Büyükşehir Belediye meclisinin yapmış olduğu imar değişiklikleriyle, bölge parklarının yapılaşmaya açılacağının altını çizerek, şunları kaydetti: “ Bölge Parkıyla ilgili daha önce dava açmıştık. Şimdi ise yapılaşmayı meşru hale getirme çabasında, imar yönetmeliğinde değişiklikler var. İçerik olarak da bakarsak, özellikle büyük yeşil alanlarla ilgili ciddi yapılaşma koşulları var, bu koşullarda 20 bin metrekare ve üzerinde tanımlar yapılıyor. Sadece yeşil alan olarak kullanılacak alanlarda, Lokantadan tutun da havuz, tenis kortları, go-kart sahası, paten pisti, çocuk kulübü, nikah salonu, gençlik merkezi, luna park, yaşlı merkezi, hayvan barınağı, mini golf sahalarına kadar giden yapılaşmaya dönük uygulamaların olacağı görünüyor. Yeşil alan olarak planladığınız bir yerin sadece o amaçla kullanılması gerekiyor. Düzenlemelerinde de tuvalet ihtiyacı gibi üst yapıda yapıların yapılabileceği eski yönetmeliklerde öngörülürken şu an özellikle bölge parklarında %10 a varan inşaat yoğunluğu ve muallâk bir ifadeyle projesine uygun yükseklikte yapı yapılmasından bahsediliyor. Bu değişiklikler, yapılaşmanın önünü açarken biz de hukuki mücadelemizi başlattık.” “Parkımıza göz diktiler”
Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan ise konuya ilişkin olarak “kapımızın önündeki parklara göz dikiyorlar” yorumunu yaptı. Candan “Yerel yönetimler, uzun süredir yeşil alanlar üzerinden rant kaygısı içinde kararlar almaya başladı. Özellikle AOÇ ile başlayan süreç evimizin önündeki parklara kadar yansıdı. Hepimiz, yeşil alanlara, parklara gittiğimizde nefes almak, kentin yoğunluğundan kurtulmak isteriz. Eski yönetmeliklerde, buralarda yapılacak herhangi bir yapının 6 metreyi geçmemesi uygun görülürken yapılan değişiklikle bu 6,5 metrelik yapı sınırı ortadan kaldırılıyor. Yapı sınırı ortadan kaldırılarak, dikey bir büyümeyi ortaya çıkartan bir düzenleme yapılıyor. Geniş ölçekli rant alanlarından, küçük ölçekli kapımızın önündeki parka bile göz diken bir anlayış ortaya çıkmış oluyor. Sabah uyandığınızda, parklarınızın satılıp, kiralandığını görebilirsiniz bir gün. Yeşil alanlarda tahribata yol açacak bir düzenlemenin önü açılıyor. Bizler de yapmamız gerekeni yaparak, bu konu da hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz.” Dedi. EGO Hangarları’nın satışına tepki gecikmedi Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı, Ali Hakkan EGO Hangarlarının Büyükşehir Belediyesi tarafından satışa çıkarılmasına tepki gösterdi. Hakkan tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Büyükşehir Ego hangarları bölgesinde 529 milyonluk bir bedelle bu alanın satışına ilişkin haberler basına yansıdı. 2006 yılında kentsel dönüşüm alanı ilan edilen bir alanda EGO Hangarları. Mimarlar Odası geçtiğimiz yıl bununla ilgili bir proje fikir yarışması açmıştı. Sonuçları da kamuoyu ile paylaşmıştı. Proje fikir yarışmasının sonuçları ile değerlendirildiğinde Ankaralılar için sosyal kullanım alanlarına dönüştürülebilir yapılar ve dönemin özgün özelliklerini taşıyan yapılardır, bu yapılar. Bu alan da Ankara kentinin imara açıldığı dönemde bütün teknik alt yapısının planlandığı alandır. Büyükşehir Belediyesi’nin bu alanı satmasının altındaki tek gerçek, ticari rant elde etmek olduğunu biliyoruz. Bu alanları rant elde ederek ciddi bir değersizleştirme yolunu tercih ediyorlar. Ticarileştirmeyi tercih ediyorlar oysa Ankara için sosyal donatı alanlarına dönüştürülebilir, karşısında hipodrom, devlet demiryolları ile bulunduğu alan itibari ile de önemli bir konumda, önemli bir yerde duruyor EGO Hangarları alanı” Ego hangarları kültür merkezi olsun Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin geçtiğimiz yıl başlatmış olduğu EGO Hangarları ve alanı değerlendirme projesinde 38 proje değerlendirme konferansına davet edilmiş, sekiz proje de ödüle layık görülmüştü. Tezcan Karakuş Candan Kent düşleri proje fikir yarışmasını da hatırlatarak şu değerlendirmelerde bulundu: “ Cumhuriyet dönemi ile birlikte ortaya çıkan yapılardan EGO havagazı elektrik üretmek üzere 1928 yılında alman konsorsiyumuyla yapılıyor. Bu yapıyı Büyükşehir Belediyesi olarak, alıp kente katmak varken, kentin kültürüne, sanatına sosyal yaşamına uygun bir ortam sağlamak varken tutup 529 milyon liraya satıyorsun. Şimdi satmanın dışında nasıl kullanacaklarını bilemezler! Bilmeyebilirler, olabilir ama biz bunları öngörerek. Kent düşleri fikir yarışması açıyoruz, idareciler bu değerleri nasıl kullanabileceğini ortak akıl projeleri ile öğrensin diyerek bu yarışmaları açıyoruz. Ortak akıl projeleri yürütüyoruz.” Dedi. “Umarım doyarlar” Candan, Ulucanlar Cezaevi’ni de hatırlatarak, “ Ulucanları da aynı fikirle Ayakkabı çarşısı yapmak isteyen Büyükşehir Belediye Başkanıydı. Ulucanlar Cezaevi daha duyarlı idarecilerin elinde, eleştirsek de belli bir noktaya kadar getirildi. Ego Hangarlarını, bu yapıyı kültür merkezi yapabilirler. Sanatsal bir aksa ve sosyal bir yaşamın orada döneceği bir alana dönüştürmek yerine satmayı tercih ediyorlar. Çok üzücü, her yeri satıyorlar, bu yapıyı satıyor, kapımızın önündeki parkı satıyor. AOÇ’yi satıyor, umarım doyarlar” şeklinde tepki gösterdi. Mimarlar Ağaoğlu’ndan rahatsız Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan’ın eleştiri oklarının hedefinde Ali Ağaoğlu da vardı. Ağaoğlu’nun halen televizyonlarda reklamları dönen maslak projesine değinen Hakkan şunları söyledi: “ Maslak reklamının içeriği rahatsız edici. İçerikte; beni anlamıyorsunuz diye elinin tersiyle projeleri iten küstahça yaklaşan bir iş adamı var. Tabii sadece TOKİ ile değil sermaye şirketleri ile de kentsel dönüşümün önemli bir parçası olarak, kentleri yenileyecekleri dönemde. Ali Ağaoğlu’da o vahşi yapıları hayata geçirirken, bir taraftan da utanmaz şekilde atla ormanın içinde geziyor. Maslak projesinin nasıl olduğunu da çok iyi biliyoruz. İnsanların gözüne baka baka boy gösteriyor, Ağaoğlu’nun yok ettiği ormanda, yaptığı yapılarda ortada üstelik. Üyelerimiz de mimarlar da yaptığı işten ve tarzından ve reklâmından da çok rahatsızlar.” “Ağaoğlu utanmalı” Hakkan’a katıldığını ifade eden Candan, Ali Ağaoğlu ‘nun oynadığı, tartışmaları devam eden maslak proje ve reklam hakkında şu şekilde konuştu: “ Ali Ağaoğlu gibi parayı elinde tutan insanlar her şeyi satın alırız zannediyorlar, her şey satın alınamaz. Maslak 1453 projesi ile ihaleler iptal ediliyor, Ağaoğlu giriyor. Ağaoğlu’da tüm topluma, parayı veririm, düdüğü çalarım, durumunda bir imaj çiziyor. Nasıl bir zihniyettir ki bu parayı veririm, ormanı da alırım durumundadır. Bu toplumunda bir ayıbı. İnsanın varlığı da yokluğu da evinin içindeydi eskiden, kimse benim evim var, arabam var, bunu yapıyorum demezdi bu ayıptı, utanılırdı. Şimdi böyle bir durum yok herkes kendi parasının ne kadar önemli olduğunu, insanı da satın alabileceğini, ormanı da satın alabileceğini, yaşamı da satın alabileceğini, parasıyla her şeyi yapabileceğini ortaya koyuyor. Bu toplumsal bir ayıbımız oldu. Çıkıp onu da yaparım bunu da yaparım diyeceğine, Ağaoğlu bu toplumsal ayıbın altında utanmalı diye düşünüyorum.” Hükümet TMMOB’ye kanun mu getiriyor? Ali Hakkan yapılan basın toplantsında hükümetin TMMOB’ye kanun hazırlığı içerisinde olduğunu ifade etti. Hakkan yolda olan TMMOB kanunu ile ilgili bazı taslaklara ulaşabildiklerini söyleyerek şu şekilde konuştu: “ Özellikle 2011 yılından başlayarak, kanun hükmünde kararnamelerle Mimarlar Odası’na ve TMMOB’a ciddi saldırıların olduğunu söyleyebiliriz. Bir taraftan üyelerimiz ile bizim ilişkimizi kesme çabası, bir taraftan gelirlerimizin geriletildiği bir dönem yaşıyoruz. Şimdi de sıra üst birliğimiz olan TMMOB’ye geldi. Bu süreçle kim mücadele ediyorsa kentsel ranta kim karşı çıkıyorsa bununla ilgili düzenlemeler yapılıyor. Şu an çok yeni bir bilgi ama TMMOB kanunun değişikliği ile ilgili de bir taslak hazırlığı var” Candan konuyla ilgili uyarıda bulunarak “ Hükümet belediyede de ben olayım, Futbol federasyonunda da ben olayım, Odalarda da ben olayım istiyor, her yerde olmak istiyor. Odalara yönelik saldırılar devam ediyor. Kanun taslakları ile TMMOB’nin yapısını dağıtarak parçalama ve nispi temsil yolu ile buralarda hayat bulmaya çalışıyor. Nispi temsil tartışılabilir ama bu hükümetin istediği şekilde barolara uygularım, odalara uygularım ile olmaz. Partiler yasasında %10 barajını korurken kimse başkasına demokrasi ihraç etmesin. Hükümet partilerin %10 barajını kaldırmazken. TMMOB’ye diyeceksin ki herkes aldığı oy oranında temsil edilecek. Demokrasi istiyorlarsa seçimlerde bütün partilerin aldığı oy oranı kadar temsiliyet hakkı getirsinler, barajı kaldırsınlar. TMMOB’nin birikimi, geleneği, mücadelesi bunun karşısında olacaktır. Hükümeti ayrımcılık yapmamaya ve eşit davranmaya davet ediyoruz.” Toplam Görüntülenme : 126587 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|