GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
Cumhuriyet dönemi mimarisi tehdit altında
Cumhuriyet dönemi mimarisi tehdit altında Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, bugün yaptığı basın toplantısında Ankara’da cumhuriyet dönemi mimarisinin yok ediliÅŸini ele aldı. Mamak Askeri Cezaevi’nin ise ticari mekân olarak dönüştürüleceÄŸini ileri sürdü. Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, Oda Yöneticileri Cumhuriyet dönemi mimarisine ait olan 1935 yılında temeli atılan su arıtma tesisinin çürümeye bırakılmış olmasını eleÅŸtirdi. Mimarlar Odası Ankara Åžube BaÅŸkanı Ali Hakkan yaptığı deÄŸerlendirmede ÅŸunları söyledi: “ Cumhuriyet dönemi mimarisini yaÅŸatmak önemli, yapıları çürümeye bırakmak yerine sahip çıkmalılar. Avrupa’da bu örnekler kamusal mekan olarak dönüştürülüyor ve çok deÄŸerli paha biçilmez eserlere dönüştürülüyor. Endüstri ve sanayi yapılarına sahip çıkılması gerekiyor. Su Süzgeci kamusal mekan olarak yaÅŸatılabilir Hava gazı fabrikası bir günde yıkıldı. Yüzüncü yıl kazan dairesi Ankaradaki baÅŸka bir örnektir. Santral Ä°stanbul güzel bir örnektir, müthiÅŸ bir mekan, korunarak dönüştürüldü. Ankara için de bunlar çok önemli deÄŸerler. Su süzgeci yapısı yaÅŸatılabilir. Yerel yöneticiler niçin sahip çıkmıyor anlaşılmaz bir durum. Çok büyük bir mekan, çok güzel ÅŸeyler yapılabilir. Bir dönemde Ankara’ya hizmet etmiÅŸ önemli bir yapı olarak yaÅŸatılmalı. Ya yaÅŸatırlar ya da bina çöküntü olarak düşer bir gün. Kentimiz tüm kimliÄŸini kaybediyor. Tıpkı Milli Piyango binasında yaptıkları cephe deÄŸiÅŸikliÄŸi gibi. Atatürk Bulvarı’ndaki cephe deÄŸiÅŸikliÄŸine BüyükÅŸehir Belediyesi Milli Piyango binasından baÅŸladı. Frekans kaplama elemanlarından oluÅŸan,kemerli, tonozlu modern mimari ile alakasız cephe kaplamaları olacak, daha öncesinde BüyükÅŸehir’in kataloglarında bastığı gibi.” “Mimarının oÄŸlu da istemiyor” Hakkan Milli Piyango bina müellifinin dava açtığının altını çizerek, “ Milli Piyango binasının , proje müellifinin oÄŸlu da mimar ve bunu onaylamıyor, kendisi dava açtı. BüyükÅŸehir Belediyesi, yaptığı düzenlemeyle metre kare üzerinden bir bedel ödemeyi teklif ediyor ama meslektaşımız bunu reddediyor. Telif hakkı var ve hukuki süreç devam ediyor. Biz de Ankara Åžubesi olarak burada bir eylem yapacağız” dedi. Mimarlar Odası Ankara Åžube Sekreter Ãœyesi Tezcan KarakuÅŸ Candan ise Su süzgecinin çöküntü bir alan olarak terk edilmesinin ideolojik olduÄŸunu belirtti. Candan, “ 1935 ‘te temeli atılırken, 1936’da Çubuk Barajı ile hizmete açılan, su arıtma yapısının korunması gerekiyor. Yapının mimarisi açısından farklı bir ÅŸekilde iÅŸlevlendirilecek bir pozisyonu var. Böyle çürümeye terk edilerek, ilerde yapı bakımsız yıkılsın diyecekler. Cumhuriyet dönemi mimarisi saldırı altında. Su Süzgeci için, koruma kuruluna baÅŸvuracağız rapor hazırlıyoruz. Tescil edilmesini isteyeceÄŸiz. Sadece su süzgeci için deÄŸil Atatürk bulvarı’ndaki yapıları da kapsayan bir Cumhuriyet Siti çalışması yapacağız. Su süzgeci, Kamusal bir iÅŸleve dönüştürülebilir, Kültür mekânı veya müze olabilir. Endüstri mirasları iÅŸlevlendirilerek kullanılabilir. “ “insanlar gibi, binalar da tek tip giyemez” Atatürk Bulvarı’ndaki yapılara deÄŸinen Candan ise yapıları tüm binaları aynı kimliÄŸe bürüyemezler dedi. Candan: “ Binaların tek tip giydirilmesi, tıpkı insanların tek tip giydirilmesi gibi doÄŸru deÄŸildir. Cezaevlerinde’de bir dönem tek tip kıyafet vardı, tek tip kimliksizleÅŸtirmektir. Bir dönem öğrenci dernekleri için tek tip öğrenci derneÄŸi tasarladılar, bugüne geldiÄŸimizde de Tek tipleÅŸtirme yaklaşımı deÄŸiÅŸse de baskı rejiminin uygulamaları deÄŸiÅŸmiyor. Her binanın yapıldığı döneme ait özgün bir karakteri ve tipi vardır. Mimar Sinan’ın yaptığı bir camii de modern bir cephe ile kaplansa bunun da karşısında oluruz. Siz bir yapıyı “30 yıl sonra ben böyle düşünüyorum” diyerek deÄŸiÅŸtiremezsiniz. Ankara’nın kimliÄŸi 90 yıldır, cumhuriyet’in baÅŸkent olmasıdır. Çok kültürlü bir yapısı vardır, binlerce yıldır farklı kültürlerle yoÄŸrulmuÅŸtur. Bunun ideolojik bir konu yapılmamasını kültürel mirasa sahip olmanın bir zenginlik olduÄŸunu düşünüyoruz. Åžimdi Ankaralılar olarak, Melih Gökçek’in istediÄŸi farklı bir tarihi ve tipi algılamak zorunda bırakılıyoruz ve bunu reddediyoruz. Çünkü bizim kendi tarihimiz ve kimliÄŸimiz kültürlerle yoÄŸrulmuÅŸtur. Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı nasıl kendi kimliÄŸimiz ve birikimimiz ise Cumhuriyet dönemi de aynıdır. Tek tiplere karşı çıkıyoruz, binalarda, kıyafetlerde ve düşüncelerde, Anayasa mahkemesinin 4+4+4 için söylediÄŸi gibi Özgürlüğün darı geniÅŸi olmaz, özgürlükler özgürlüktür. ” Åžeklinde konuÅŸtu. Candan, BaÅŸkent Dayanışması bileÅŸenleri olarak 26 Nisan tarihinde Milli Piyango binası önünde olacaklarını ve bir kimlik eylemi yapacaklarını duyurdu. “Büyük vicdansızlık “ Yapılan toplantıda , Mamak Askeri Cezaevi’nin Genelkurmay tarafından ticari bir mekana dönüştürülme projelerinin hazırlatıldığına dair ihbar aldıklarını dile getiren oda yöneticileri tepkiliydi. Hakkan tepkisini ÅŸu sözlerle dile getirdi: “ Mamak askeri Cezaevi’ne yönelik bir yarışma açtık ve özgün fikirleri ortaya çıkardık. Türkiye siyasi tarihinin en önemli eza mekânlarından. BaÅŸbakan’da 12 eylül ile hesaplaÅŸmak istiyor, eÄŸer samimilerse bu hesaplaÅŸmanın en önemli mekanı Mamak Cezaevi’dir. Bu duyarlılığın ciddiye alınarak, sahip çıkılması gerekiyor bu projeye gelsinler birlikte Mamak Cezaevi üzerinden 12 Eylül ile hesaplaÅŸalım. Yarışma olarak önemli bir deneyim yaÅŸadık, Ankara kültürüne ve ülkeye katılması gereken bir deÄŸerdir. Acıların yaÅŸandığı alanda Genelkurmay’ın orayı bir otele dönüştürmeyi planladığının bilgisini aldık, eÄŸer bu doÄŸruysa eza çekilen yerde sefa çekilmez. İçimizi acıtıyor bu durum. Rahatsız edici bir süreç Ä°nsan vicdanına sığmaz böyle bir kararı almak. Buna cesaret etmek bile büyük vicdansızlıktır. ” Hakkan ayrıca Ulucanlar Cezaevi sürecini de hatırlatarak, “ Adalet bakanlığı sürecin önünü açan bir giriÅŸimde bulundu ve birlikte bir deneyim süreci yaÅŸadık, yarışmaya katılan projelerin hepsi çok önemli projeler, Mimarlar Odası Ankara Åžubesi’ne bu konuda destek vermeliler. Bir çok Sivil Toplum Örgütü’de destek verdi. Onlara düşen görev bu projeye sahip çıkmalarıdır.” Dedi. “Acıların üzerine acı katacaklar” Genelkurmay’a ve Milli savunma Bakanlığı’na oteli sorduklarını belirten Candan, “ Mamak Cezaevi üzerine çalışmaları bilgi edinme kanununa göre sorduk. Genelkurmay’ın otel projeleri yaptırması ve projelerin mimarlar tarafından çizilmesine çok ÅŸaşırdık . Hatta mimarların “ siz giremediniz ama biz giriyoruz, çiziyoruz” dediÄŸi bilgimiz dahilinde. Toplumsal duyarlılık oranın bir müze olması talebini yarışmayla açığa çıkarttı. Mamak Askeri Cezaevi müze olmalı. Acıların üzerine acı katmaktır. YaÅŸanan süreci küçümsemektir. Zorunlu ikametgahın tercihli ikametgaha dönüştürülmesidir, 12 eylül sürecinde insanları oraya zorla hapsettiler. Burasının gelecek kuÅŸaklara aktırılması aklın yoludur, aklın yolu birdir. Alman FaÅŸizmi döneminde Hitlerin toplama kamplarının otele dönüştürüldüğünü düşünün bundan hiç farkı yok. Otel yapacak olmasını ÅŸiddetle kınıyoruz. Uluslararası önemde bir siyasi bellek mekânının otel yapılması abesle iÅŸtigal. Umarız biz yanlış duymuÅŸuzdur ” Dedi. Candan imza kampanyası baÅŸlattıklarına da dikkat çekti. “ Tüm toplumla birlikte Mamak Cezaevi’nin müze olmasını talep etmek için, “Mamak Cezaevi Müze olsun, Halka açılsın” imza kampanyasını baÅŸlattık.” Toplam Görüntülenme : 129869 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|