Sobe Gazetesi 2024 - "Bu Millet Adam Olmaz Diyenlere" Karaözü Köyünden Selam Var
GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
"Bu Millet Adam Olmaz Diyenlere" Karaözü Köyünden Selam Var

“BU MÄ°LLET ADAM OLMAZ” DÄ°YENLERE
KARAÖZÜ KÖYÜNDEN SELAM VAR!


Anadolu gezisi sırasında Sivas’ın Karaözü köyünü, köylülerin kendi elleriyle yapmış oldukları okul binasını gören gazeteci Fikret Otyam, 21 Ekim 1963 tarihli Cumhuriyet gazetesi yazısında heyecanını, sevincini paylaşır.
Fikret Otyam’ın gazete yazısı, Anadolu köyünün özgün yapısını kendi tarih tezi içinde açan Dr. Hikmet Kıvılcımlı’ya esin kaynağı olur. Doktorun konuya iliÅŸkin yazdıkları ölümünden dokuz yıl sonra 1980 yılında, “Türkiye Köyü ve Sosyalizm” adıyla yayımlanır.
“Karaözü köyünün ‘örnekliÄŸi’ neresindedir? Asıl araÅŸtırmanın kaçınılmaz sonuçları. Tekrar edelim, bugünkü geri teknik ve bilim dışı metodu ile dahi, köylümüz, sırf ilkel sosyalizmden kalma yollarla yukariki mucizeyi gösterecek. (…) Köylümüzün yaÅŸadığı ve süründürerek te olsa yaÅŸattığı sosyalizm, modern Batı uygarlığının yarattığı yüksek sosyalizm deÄŸildir. Ä°lkel sosyalizmdir. Ä°lkel sosyalizme mi dönelim? Hayır. Hayatta ve tarihte ölmek var dönmek yok.” (H. Kıvılcımlı, Türkiye Köyü ve Sosyalizm, s 6-8)
“Bu ÅŸartsız kayıtsız egemen geniÅŸ, büyük, ağır eÄŸginlik havası altında dahi Karaözü insanları eÄŸilip kaderlerine küsmemiÅŸler, kendi kültürlerini ve ekonomilerini ayakta tutabilmiÅŸlerdir. Neden? Tekrar tekrardan çekinmeyelim: yaÅŸadıkları sosyal münasebetlerden! 
Nedir o ‘SOSYAL MÃœNASEBETLER”? ‘Okul’, ‘eÄŸitim’ veya ‘ekonomi’ gibi soyulup tanrılaÅŸtırılmış genel, soyut bir lâfta o mudur? Uzun lâfın kısası: Karaözlü insanlarımız, ta Horasan erlerinin Orta Asya’dan beri getirip Ä°slam medeniyetinde Rönesans filizleri fışkırtmalarında baÅŸrolü oynamış bulunan o gürbüz ve temiz (EŞİT + YİĞİT + HÃœR) kurallı KANKARDEÅžLİĞİ toplum yaÅŸayışlarını, her türlü kahir, iÅŸkence ve katliamlara karşı Anadolu bucaklarında bugüne dek koruyabilmiÅŸlerdir. Basit olayları kuru edebiyatla dramatize etmiyoruz. Büyük dram tarihin malıdır. Genç gazeteci
(Fikret Otyam o tarihlerde elbette ki genç bir gazetecidir –bizim notumuz-) bile, Karaözlüler’e baktıkça:
‘Aynı inançtaki 40 bin kelleyi uçuran ve bu yüzden daÄŸların arasına sıkışmalarına sebep olan koca Yavuz Selim (Keza, 21) heyülâsını görür gibi oluyor. O öz oÄŸlu öz Türk Karaözlüler’e, uÄŸrunda 40 bin kelle verdikleri halde dönmeyip daÄŸlarda direnme gücü sunan inanç nereden gelmiÅŸtir? Ä°lkokuldan mı? O zaman öyle bir ÅŸey yoktu. Ä°slam tarikatı sayılan AleviliÄŸe sapdıklarından mı? Alevilik Mekke ülkücüsü Arap Ali adına baÄŸlanmış da olsa, Alevilik Ä°slam’dan gelmemiÅŸ, Horasanlı Ebamüslim adlı Orta Asyalı’nın temsil ettiÄŸi kılıçlarla dışarıdan sokulmuÅŸtur. 
O akımı asıl yaratanlar ve Ä°slamlığı sokanlar, Orta Asya göçebelerinin saÄŸlam insanları ile çökkün Ä°slam medeniyetini aşılayıp dirilten Türk-MoÄŸol erleridir. Beyinsizce yazılmış ters medeniyet tarihine kanıp neticeyi sebep yerine koymayalı.”
(Dr. H. Kıvılcımlı, Anadolu Köyü ve Sosyalizm, s 55-56)

Anadolu’da yalnızca Alevi yaÅŸam biçimini benimsemiÅŸ olanlar deÄŸil, tüm yörükler, göçebe kökenli oba ve köyler, Sünni inanış içinde BektaÅŸi felsefesi ile göçebe düşünce ve davranış geleneÄŸini yaÅŸatanlar, halk kültürüne özgü çoÄŸul ve deÄŸiÅŸimci bakış açısını toplumsal bir güç olarak sürdürmektedir. Anadolu’nun birçok köyünde iki üç kuÅŸak geriye gidildiÄŸinde, kıl çadırda yaÅŸam öyküsüyle karşılaşılmaktadır.

Türk köyü ve köylüsünün bu göçebe ve “kandaÅŸ toplum” gelenekli yaÅŸam biçimi beynini ve bedenini kapitalizme satmamış namuslu aydınlar tarafından da çok önceden beri görülmüştür. “Marks’ın 04 Åžubat 1878 tarihinde Leibzig’de bulunan Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin önderlerinden olan Wilhelm Liebnecht’e yaptığı deÄŸerlendirme, düşünürün Türk’e bakışının bazı yönleriyle zaman içinde olumlu yönde deÄŸiÅŸtiÄŸini göstermektedir. Marks anılan yerde ÅŸunları yazar: ‘Ä°ki nedenden dolayı en kararlı biçimde Türkler’den yana tavır almaktayız: Birincisi, çünkü biz ‘Türk köylüsünü’ (vurgu Marks’ın; OBK) diyesi, Türk halk kitlesini- inceledik ve onun kesinlikle ‘Avrupa’daki köylülüğün en becerikli ve ahlaklı temsilcisi’ (vurgu Marks’ın; OBK) olduÄŸunu gördük.’” (Onur Bilge Kula, Avrupa KimliÄŸi ve Türkiye, s 431) 

Ziya Gökalp’i “Türk Harsı” kavramı ile Durkheimcı bir ideolojik açıklamaya götüren, Dr. Hikmet için Marksist söylemde yeni kuramsal açılımlarla tanımlanan Anadolu köyünün özgün yapısı, Cumhuriyet dönemi kültür ve eÄŸitim politikalarının iskelet adı olmuÅŸ Ä°smail Hakkı Tonguç’un da hareket noktasını oluÅŸturmuÅŸtur. Tonguç, Anadolu köyünün bilinen küçük üreticilikten öte Horasan göçebe geleneklerini koruyan paylaşımcı, imececi yapısını görerek davranmış, evrensel pedagojik çalışmalarla kendi toprağının özgünlüğünü Köy Enstitüleri’nde buluÅŸturmayı baÅŸarmıştır. Gazi Lisesi’nin, Gazi EÄŸitim Enstitüsü’nün ders araç gereçleri salonunda, küçük iÅŸliklerinde yıllarca emek vermiÅŸ bu çilekeÅŸ devrimcinin Ä°lköğretim Genel Müdürlüğü’ne atanmasıyla birlikte eÄŸitim ve kültür politikaları büyük ve yeni bir ivme kazanmıştır...


Aradan yıllar geçer… 2006 yılında yazmaya baÅŸladığım, 2009 yılında tamamladığım ve aynı yıl yayınlanan Anadolu Rönesansı kitabımda Karaözü, Fikret Otyam ve Dr. Hikmet’in konuya iliÅŸkin yazdıklarını aktarmıştım. Kitabın ikinci baskısı için hazırlanırken karşıma çıkan bir haber beni de heyecanlandırdı. Hemen tüm çocuklarını Pazarören Köy Enstitüsü’nde okutmuÅŸ, örnek köy özelliÄŸini bugünlere kadar sürdürmüş Karaözü köyü, kendi adını ulusal basına taşıyan Fitret Otyam’ ı unutmamış, onun adına köyde yapılan Fikret Otyam Kültürevi, 30 Haziran 2012 tarihinde hizmete açılmıştı.


Karaözü köyünden “Bu millet adam olmaz!” diyenlere selam olsun…

 

Alper Akçam
Toplam Görüntülenme : 8377
Kategori Haberleri

"Bu Millet Adam Olmaz Diyenlere" Karaözü Köyünden Selam Var
Anadolu gezisi sırasında Sivas’ın Karaözü köyünü, köylülerin kendi elleriyle yapmış oldukları okul binasını gören gazeteci Fikret Otyam, 21 Ekim 1963 tarihli Cumhuriyet gazetesi yazısında heyecanını, sevincini paylaşır
22 Ekim 2013
Vakit nakittir
Zumbaradakiler evvel zaman içinde bir zaman borçlanarak, bu borcu baÅŸka bir zamandaki emekle deÄŸiÅŸ tokuÅŸ ediyorlar. 
16 Ocak 2013
TANSEL ÖNGEL
Ankara’dan gittiÄŸim de bir DoÄŸu Avrupa Åžehriydi Ankara. Ben Cumhuriyet’in ilk yıllarında kurulmuÅŸ binalara hayrandım.
22 Åžubat 2012
ADI CÄ°NAYET
Medya yaÅŸananların karşısında “Yeni Acı” diye baÅŸlıklar attı, virgüller attı, noktalar koydu, soru iÅŸaretleri bıraktı.
19 Åžubat 2012

1 2 3
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiÅŸ.
Yorum için giriş yapınız!