GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Kaçak Sarayın Avizeleri 35 milyon lira

Kaçak Sarayın Avizeleri  35 milyon lira

Mimarlar  kaçak sarayın avizelerinin  maliyetini açıkladı: “kristal taşlardan özel kesim üretilen avizelerin ithal olması durumunda  maliyet  35 milyon lira”

Mimarlar Odası Ankara Şubesi kaçak sarayın avizelerinin milyonları bulduğunu söyledi. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, kaçak sarayda kullanılan avizelerin maliyetinin 6 milyon yoksulun kullandığı ampul maliyetine eşit olduğunu söyledi. Candan: “ Kent izleme merkezimizin yaptığı çalışmaya göre, merdivenlerin üzerinde ışıldayan avizelerin özel üretim avizeler olduğu ortadadır.Yapay elmas olarak bilinen kristal taşlar arasında en değerli taşlar swaroski taşlarıdır. Swaroski taşlarının özel kesimle pırıltısı pırlanta pırıltısına büründürülür. Merdiven üzerinde yaklaşık  çapı 80 yüksekliği 250 cm olan 200 adet avize var her birinin üzerinde yaklaşık  10 bin adet taş bulunan avizeler bunlar. Bu avizelerin 1 tanesinin maliyeti ithal üretim olduğunu düşünürsek 50 bin avro ile 100 bin avro arasında değişiyor. 1 tanesinin en düşük 50 bin avroya mal olduğu üzerinden yaptığımız hesaba göre KDV ile birlikte 35 milyon 400 bin lira maliyet çıkıyor. Kaçak sarayın sadece merdivenlerini aydınlatan avize maliyeti ile 6 milyon yoksul insanın evi aydınlatılır. Özel üretim olan bu avizelerin işçiliği çok pahalı. Avizelerin arasında karkas taşıyıcılar yok, özel el örme ile takılıyor, işçiliği de oldukça maliyetli. Işıklandırmasında halojen  kullanılmış gibi görünüyor, bu nedenle elektrik maliyeti %50 artar. “ dedi.

Çakması bile 11 milyon lira

Candan avizelerin swaroski taşı yerine taklit olma durumundaki maliyetleri için ise “Karaköy'de çakmasının üretildiğini düşünürsek bir adedi 20 bin Türk lirası. 200 adet avize ile en düşük yerli maliyeti 4. Milyon lira oluyor. Swaroskiye benzeterek, benzetme bir taklit yaptıklarını düşünürsek, 11 milyon 500 bin liraya mal oluyor.” Şeklinde konuştu.

“Altın olmasa ne olur? Altın değerinde maliyetler var”

Kemal Kılıçdaroğlu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında yürüyen sarayda “altın malzeme” kullanıldı tartışması hakkında ne düşündüğünü soran bir gazetecinin sorusuna ise Candan şöyle yanıt verdi: “Altın bizim kültürümüzde çok değerli olduğunu belirtmek için vurgulanır. Altın kullanılmıştır, kullanılmamıştır bunun için ayrıca tespit etmek gerekir, altındır ,gümüştür, bu tartışma doğru değil. Altın kullanılmasa ne olur? Doğrusu; altın kadar, pırlanta kadar, elmas kadar değerli malzemeler ve maliyetler kullanılmıştır. 35 milyon lira kaç kilo altın eder? 35 milyon lira sadece 59 bin cumhuriyet altını eder. Altın değerinde maliyetlerle karşı karşıyayız önemli olan budur. Açıklasınlar malzemeleri kalem kalem, faturaları, markaları bizde bilirkişilik yapalım halk adına açıklayalım malzemeleri görelim" dedi.   

Cumhurbaşkanı sizi davet etse kaçak saraya gider misiniz sorusuna ise Candan" Biz ancak kaçak saraya, mahkeme kararı sonucunda tespit için gideriz. Orası kaçaktır, Atatürk'ün vasiyeti ve hukuk ihlal edildi, lüks ve şatafata vergilerimiz harcandı, orası bizim için meşru değildir. "  cevabını verdi.  

Mimarlar Odası Ankara Şube 2. Başkanı Ali Atakan : “Doğa ve çevre ciddi anlamda tahrip edilerek enerji üretiliyor. Enerji üretimi ülkemizde de oldukça sorunlu. Böyle bir dönemde halka örnek olacak yerde şatafat ve gösteriş için para harcanmasını anlaşılır bulmuyoruz. AOÇ’nin geçmişinde mütevazi pembe bir köşk var. Bugün ise ciddi paraların, kaynakların aktarıldığı bir yerle karşı karşıyayız.” Dedi.

Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Namık Kemal Kaya ise : “ Çırağan Sarayı Sultan Abdülaziz döneminde yapılmıştır. Lale devrinde yapılan bu sarayda da çok güzel avizeler kullanılmıştır. Toplum bu pahalı avizelere tepki gösterdiğinde ise Sultan Abdülaziz :” İngiltere Kraliçesi hediye etti” demiştir. Böyle bir açıklama yapmak durumunda kalmıştır. O dönemden bu döneme geldiğimizde Kaçak sarayın hiçbir mali detayı henüz topluma açıklanmamıştır.”  Şeklinde konuştu.




 


Toplam Görüntülenme : 71724
Kategori Haberleri

Beytepe’de yüksek yapılaşmaya yargı dur dedi
Beytepe Mahallesi’ndeki yüksek yoğunluklu yapılaşmaya yargı dur dedi. Ankara 13. İdare Mahkemesi,  Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin alana ilişkin olarak açtığı davada, kamu yararına aykırılığı nedeniyle Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin, Beytepe Mahallesi’nde yüksek yoğunluk yapılaşma için 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı’nda değişiklik öngören meclis kararını iptal etti.
25 Mayıs 2016
“İklimi değil, sistemi değiştir”
22 Nisan tarihinde Türkiye Tarafından imzalanan  Paris İklim Antlaşması'nı masaya yatıran Mimarlar Odası Ankara Şubesi " Yalan Rüzgârı: Paris İklim Anlaşması ve Türkiye'nin Siyasetsizliği " konulu sunum düzenlendi.
12 Mayıs 2016
İdeal kent değil, sermaye kenti
Başbakanlık Tanıtma Fonu ve ASİAD (Ankara Sanayici ve İş Adamları Derneği) iş birliği ile düzenlenecek olan Uluslararası İdeal Kentler Zirvesini de takibe alan  Mimarlar Odası Ankara Şubesi, “Bunun adı aslında ideal kentler değil, sermayeye hizmet edecek kentler zirvesi olabilir. Bu zirvede Ankara’nın Başkent kimliğini ortadan kaldıracak, neoliberalizmin, sermayenin hizmetine sunacak bir yoğunlaşma öngörülecek.  Hiç bir kent sermayenin pazar alanı değildir” değerlendirmesini yaptı.
11 Mayıs 2016
Mania hattının kaldırılması açıklamasına mimarlardan sert tepki
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in “Mania hattı yapılan görüşmeler sonucunda Etimesgut ve Yenimahalle bölgelerinde kaldırıldı. 
10 Mayıs 2016

<<< <
96 97 98 99 100 101 102 103 104 105
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiş.
Yorum için giriş yapınız!