GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
Saraçoğlu Mahallesi’nde bir kez daha zorla tahliye
Saraçoğlu Mahallesi’nde bir kez daha zorla tahliye Saraçoğlu Mahallesi’nde bu sabah yeniden zorla tahliye yaşandı. Mimarlar Odası Ankara Şube Yöneticileri tahliye sırasında Saraçoğlu’ndaydı. Zorla tahliyelerin saatine dikkat çeken Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Saraçoğlu’nda sabah saat 6.50 de zorla tahliye yapıldı. Zorla tahliyeler zamanlama olarak mahkemeler açılmadan önce yapılıyor. Yürütmeyi durdurma kararları alınmadan önce boşaltılsın diye erken saatlerde zorla tahliye yapılıyor. Hukuk dolanılıyor. Tahliye yapılan ev daha önce zorla tahliyeye gelinip yerlerde sürüklenen Zeynep Bozyurt’un evi. Bozyurt’un evi için yürütmeyi durdurma kararının alınıp daha önce tahliye durdurulmuştu. Bu kez de yürütmeyi durdurma alındı ama ev zorla boşaltılmıştı. Saraçoğlu Mahallesi oldukça değerli bir kültürel mirasımızdır, Uluslararası ilişkiler koordinatörümüz aracılığıyla Birleşmiş Milletlere hazırladığımız Saraçoğlu raporu önümüzdeki hafta ileteceğiz. Saraçoğlu’nun UNESCO Kültürel Miras listesine alınması için başvuru hazırlıyoruz” dedi. Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Namık Kemal Kaya “Saraçoğlu’nda iki otobüs polisle tahliyeye gelindi. Zorla tahliye sırasında, kimseyi içeri almadılar, Avukatlar dışında. Ev sahibi olan Zeynep Bozyurt’un yakın zamanda rahatsızlık geçirdiği kalbine stent takıldığını tekrar rahatsızlanabileceği konusunda uyardık, ambulans çağrılması gerektiğini belirttik yalnız çağrılmadı. Yaptıkları işlem hukuksuzdur. İnsanların kalp krizinden ölebileceği riskinin bulunmasının hiç kıymetinin olmaması ise hukuksuzluğun da dışında bir durum. Tahliye sırasında, kapıyı kırıp içeri girerken kapı kıran kişinin polis olmadığı söylendi. Kapının nasıl kırıldığını göremedik çünkü içeri alınmadık” ifadelerini kullandı. “AOÇ’deki her şey bizi ilgilendirir” Mimarlar Odası’nda yapılan basın toplantısında Cumhurbaşkanlığı’nın açtığı tazminat davasına ilişkin soru sorulması üzerine, Candan, “ İki dava ile karşı karşıyayız, bunlardan biri Cumhurbaşkanlığı’nın verdiği iftar yemeğinde masaya ilişkin yaptığımız maliyet açıklaması nedeniyle 50 bin liralık tazminat davası, diğeri iftira ve hakaret davası. Bizler Meslek alanımızla ilgili Anayasa’nın bize verdiği hakkı kullanıyoruz. Anayasa bize meslek alanımızla ilgili denetim hakkı ve kamuoyunu bilgilendirme hakkını vermiş. Sarayın içerisindeki koltuk masa doğrudan bizim sorunumuz değil ancak alan Atatürk’ün şartlı bağışı ile bize bırakılmış durumda, 64 dava açtığımız alanda mahkeme kararları var. Anayasa’nın ihlal edildiği bir süreçte her yolu deneyerek kamuoyuna bunu anlatmak bizim sorumluluğumuzda. Bir bina eğer Atatürk’ün vasiyetine aykırı ve hukuka aykırı yapılmışsa o binadaki her şey bizi ilgilendirir. Alanda Yürütmeyi durdurma kararları var mahkeme kararları var,64 dava açtık, Avrupa İnsan Hakları mahkemesine başvurduk. Cumhurbaşkanı’nın manevi kişiliğini zedelediğine dair bir tazminat istiyorlar bizden, burada Cumhurbaşkanı’nın şahsına ilişkin söylenmiş bir şey yok bunları mahkemeye de ileteceğiz. Bizler Cumhurbaşkanlığı'nın hukuka uygun şekilde başka bir yerde bina inşa etmesini anlamlı buluruz.Cumhuriyetin kurucusu Atatürk'ün biricik emaneti olan kamusal alanda yapılan bu bina bizim için meşru değildir.Yönetim kurulu üyelerimiz hakkında davalar açılsa da, işyerlerinde baskılarla karşı karşıya kalsalar da, Atatürk'ün şartlı bağışı ile bize emanet ettiği, vasiyetin ve hukukun ihlal edildiği Atatürk Orman Çiftliği alanlarındaki mücadelemiz de susmayacağız,durmayacağız. Çünkü biz çok haklıyız ve çok kararlıyız” dedi. Tazminat davasına ilişkin Ankara Adliyesi’nde görülecek mahkeme yarın saat: 10.00’da başlayacak. "Kimse fikrini söyleyemez duruma getiriliyor" Mimarlar Odası Ankara Şube 2. Başkanı Ali Atakan : “Ülkemizde her gün birine dava açılır durumda, basın mensuplarına, sendikalara, yazarlara, çizerlere, vatandaşlara dava açılıyor. Kimse fikrini söyleyemez duruma getirilmek isteniyor sürekli bir baskılanma uygulanması yıldırma politikasıdır, bunlardan vazgeçilmeli, ülkemizin geleceği bu şekilde demokrasiden geriye gidecek şekilde döndürülemez” şeklinde konuştu. "Davaları süper normal karşılıyoruz" Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Namık Kemal Kaya : “ Atatürk Orman Çiftliği’nde mücadelemiz haklıdır, bizlere dava açılması artık rutin hale geldi. Böyle bir süreçte bu politikalara karşı mücadele ettiğimizden dolayı dava açılmasını süper normal karşılıyoruz. Anayasa’dan aldığımız güçle hangi sorumlulukta olduğumuzu odamıza açılan her davada söyleyeceğiz”
Toplam Görüntülenme : 59908 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|