Kumrular İkamet Sitesi yıkıldı, bilirkişi “korunmalı” dedi.

“Bu bir kültürel katliam”

Mimarların kültür varlığı olarak   tescil edilmesi için  koruma kuruluna başvurduğu,koruma kurulunun tescil önerisini reddetmesi ile yargıya taşınan  Kumrular İkamet Sitesi  tescil davasında Bilirkişilerin hazırladığı raporda   Kumrular İkamet Sitesi “tescil edilerek korunmalı” ifadeleri yer aldı. Konuyla ilgili açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı  Tezcan Karakuş Candan “Koruma kurulu korumadı, davamız  devam ederken bina yıkıldı, bilirkişi raporu bina korunmalı, İşte Türkiye’nin kültür varlıklarına verdiği değeri anlatan örnek bir olay.Bu bir kültürel katliamdır.” dedi.

Necatibey Caddesi ile Kumruların köşesinde köşesinde bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kullanılan üç bloktan oluşan 1956 yılında Orhan Bozkurt ve Gazanfer Beken tarafından tasarlanan Kumrular ikamet sitesi, özgün sivil mimari eserlerden biriydi. “Koruma Kurulu tescil başvurumuzu reddettiği için dava açmıştık, dava sürecinde bilirkişilerin raporu binanın korunması gerekiyor ” açıklaması yapan Candan şöyle devam etti: “Bir modern mimarlık eserimizi ve kültür varlığımızı daha kaybettik. Bilirkişilerin hazırladığı rapor davanın seyri açısından oldukça önemli, bilirkişiler raporunda, bina için taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilmeli diyor, yetkililer uyarılarımızı dikkate almadığı için kültür varlıklarımız ranta kurban ediliyor. Raporda;  “yapıldığı dönemde  modern mimarlığın temel konusu olan konut sorununun çözüm yollarını ve tasarımında geleneksel mekan çözümlerine göre değişimini, yapı ölçeği, iç mekan tasarımı ve mimari üslubu ile açıklayan tek örnektir.” İfadelerine yer veriliyor.  Şimdi ise Kumrular ikamet Sitesi’nin yerinde yeller esiyor. Kültürsüzlüğün eseri olan bu yıkımda sorumluluğu olan herkes yargı önünde hesap verecektir.” şeklinde konuştu.

 “Ankara kaybediyor”

Uzmanların söylediklerini dikkate almayan yöneticilerin varlığı ile Ankara’nın kültürel ve mimari potansiyellerini kaybettiğini kaydeden Candan, “İç bahçesiyle U planı ile lokantası ile konut yerleşimdeki sosyal ortamların çözülmesine olanak sağlayan toplumcu bir bakış açısı ile tasarlanan yapı, plan değişikliği ile ranta kurban edildi. Tescil davamız da bilirkişi raporu lehimize geldi.Mahkeme tescil edilerek korunması kararı verirse, yapının aslına uygun şekilde yapılması için yeni bir mücadele süreci başlayacak. Tescili yapmayanların, bir kültürel varlık potansiyelini korumayanların, yıkanların sorumluluğu büyük.Kent hafızamız, sıfırlanmaya çalışılıyor” şeklinde konuştu.

Bilirkişilerden  “İstanbul” uyarısı

Ayrıca bilirkişi raporunda; Ankara’nın kaybettiklerine İstanbul benzetmesi yapılarak,  “İstanbul modernizmle kaybettikleriyle anılmaktadır. Ankara’da bu tür yapıların giderek azaldığı dikkate alındığında, dava konusu yapının korunması ve yaşatılması zorunlu görülmektedir“ İfadelerine yer verildi.