GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
Mimari Vandalizm: Baraj Gazinosu’nu da yıkmışlar
Mimari Vandalizm: Baraj Gazinosu'nu da yıkmışlar Mimarlar Odası Ankara Åžubesi, Kent Ä°zleme Merkezi çalışmaları kapsamında yerinde inceleme ve denetimleri sürdürüyor. Bu incelemeler sürecinde Çubuk Barajında bulunan 1937-1938 yıllarında yapılan Baraj Gazinosu’nun yıkımını tespit eden Mimarlar, yıkıma sert tepki gösterdi. Atatürk Evi de tehdit altında Konu ile ilgili yazılı açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Åžube BaÅŸkanı Tezcan KarakuÅŸ Candan "Cumhuriyet dönemi eserlerine yönelik yok etme giriÅŸiminin bir örneÄŸini de Baraj Gazinosu'nun yıkılması ile yaÅŸadık.Bu kültürsüzlük ve Vandallık nereye kadar. BüyükÅŸehir Belediyesi hakkında suç duyurusunda bulunacağız" dedi. Candan, Atatürk'ün Çubuk Barajı'na gittiÄŸi zamanlarda kaldığı evin de tehdit altında olduÄŸunu belirterek, "YeÅŸillikler içindeki bu baraj da hemen gazinonun yanında bulunan Atatürk Evi de tehdit altında, biz bu olayın takipçisi olacağız. Tarihi ve kültürel mirasımızın korunması için mücadeleye devam edeceÄŸiz" diye konuÅŸtu. Yıkılan Cumhuriyet'in özgürlükçü mekanlarıdır Atatürk Orman ÇiftliÄŸi'nde Marmara Köşkünün yıkımından sonra Baraj Gazinosu’nun yıkılması ile birlikte Cumhuriyet dönemi mimari eserlerine yönelik sistematik bir saldırının en üst noktaya geldiÄŸini ifade eden Candan şöyle devam etti: "Yapılı çevremiz yoÄŸun bir tehdit altında, kültürel mirasımız ve Cumhuriyet dönemi mimari eserleri üzerinden yürütülen yok etme giriÅŸimlerine, bu kez de Baraj Gazinosu'nun yıkımı eklendi. Mimarlar Odası Ankara Åžubesi Kent Ä°zleme Merkezi Danışma Kurulu üyemiz, Ahmet Soyak’ın yerinde tespit ve fotoÄŸrafları ile ortaya çıkartılan bu durum taammüden bir katliamdır. Bir gece ansızın yıkılan, Havagazı Fabrikası, Su Süzgeci Binası, Etibank Binası, Kumrular Ä°kamet Sitesi ve Atatürk'ün mütevazı çiftlik evi Marmara Köşkü ve Baraj Gazinosu yönetenlerin öfkelerini yapılı çevreden çıkartmalarının son noktasıdır. Yıkılan sadece bir bina deÄŸildir, Cumhuriyetin özgürlükçü laik ve modern yaÅŸamının tanık mekânlarıdır." Kültürsüzlük ifadesi Candan bu yıkımlar hükümetin ve yerel yönetimin ideolojik bakış açısının mekâna yansıması olduÄŸuna dikkat çekerek, ÅŸunları kaydetti: "Kültürsüzlüğün ifadesidir. Baraj Gazinosu 1930'lu yıllarda, toplumdaki cinsiyet ayrımcılığının sonlandığı süreçlerde, yaygınlaÅŸan eÄŸlence merkezleri olan gazinoların hafta sonuna yönelik tasarlanan ilginç mekânlarından birisiydi. Fransız Mimar Theo Leveau tarafından Nafia Vekaleti proje bürosunda tasarlanmıştır. Yapı dönemsel olarak modernite kavramının mekânsal ve yaÅŸamsal izlerini taşımaktadır. ÇaÄŸdaÅŸ bir anlayışla tasarlanan yapıda, baraj havuzundan gelen botlar, dans pisti ve suyun üzerine doÄŸru çıkmış olan terasın çevresinde bulunan merdivene baÄŸlanmakta ve teras aynı zamanda suyun iki yakasını birbirine baÄŸlayan köprüye uzanmaktadır. Çevre peyzajı ile uyumlu olan yapıda Ankaralıların anıları vardır, Cumhuriyetin özgürlükçü deÄŸerlerinin izleri vardır. Bugün bile Ankara'da bu kalite ve nitelikte bir mekânın olmadığını ortada iken, Baraj gazinosunun yıkılması modern yaÅŸamlarla hesaplaÅŸmanın mekânsal karşılığıdır. Bir yılı aÅŸkındır kapatılarak çöküntü haline dönüştürülen Çubuk Barajı ve Baraj Gazinosu’na yapılmak istenen düzenleme Modern yaÅŸamın tehdit altında olduÄŸun en açık göstergesidir." Unutmayalım "Kadının ve erkeÄŸin bir arada eÄŸlenme, dans etme, insanın suyla, doÄŸayla kurduÄŸu iliÅŸkinin mekânsal karşılığı olan Baraj Gazinosunun yıkımını hiç unutmayalım. Bir bina yıkıldı deyip geçmeyelim. Yarın dans etmenin, kadın ve erkeÄŸin bir arada eÄŸlenmesinin yasaklanacağı günler Türkiyesi'nin habercisidir bu binanın yıkımı" diyen Candan, kültürel mirasımıza ve Cumhuriyetin eserlerine yönelik yürütülen bu yıkıcı politika karşısında üniversitelerin, mimarlık fakültelerinin ve siyasetin sessizliÄŸini de eleÅŸtirdi.
Susmak yalan söylemektir, suça ortak olmayın Candan İspanya faşizmine karşı çıkan Rektör Una Muno'nun "böylesi dönemlerde susmak yalan söylemektir" sözlerini hatırlatarak, mimarlık ortamına, bilim insanlarına ve değerlere ve kültürel varlıklarına sahip çıkmayı öğreten hocalarına, siyasetçilere, "Şimdi değilse ne zaman konuşacaksınız" sorusunu yöneltti. Candan, şunları kaydetti: "Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak kentsel kültürümüze Cumhuriyetin mimari eserlerine sahip çıkmayı aldığımız sorumluluk ve TMMOB mücadele geleneği olarak bir borç biliriz gereğini yerine getirdik, getirmeye devam edeceğiz. Ancak bu sessizlik, akademinin, mimarlık ortamının, siyasetin , yargının ve toplumun sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Susmak yalan söylemektir. Topluma yalan söylemek suçtur. Bu suça ortak olmayın" Toplam Görüntülenme : 57482 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|