GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Bolu Köroğlu Dağları’nda doğal dokunun tahribine bilim geçit vermiyor

Bolu Köroğlu Dağları'nda doğal dokunun tahribine bilim geçit vermiyor

"Köroğlu dağları devlet ormanıdır, hiç bir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez"

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Bolu’da çok sayıda endemik bitki türü, doğal değer ve canlının bulunduğu orman alanının  “Bolu Köroğlu Dağı Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” ilan edilmesine ilişkin açtığı davada bilirkişiler, dava konusu sınır tespit işlemini, bilimsel ve teknik açılardan yeterli bir inceleme ve araştırmaya dayanmaması, alandaki hassas doğal dengeyi olumsuz etkilemesi nedeniyle uygun bulmadı

Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nin, Bakanlar Kurulu kararıyla  “Bolu Köroğlu Dağı Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi”(KTKGB) ilan edilmesine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanlığı karşı açtığı davada bilirkişi raporu düzenlendi.

Bilirkişiler, dava konusunun sınır tespit işleminin bilimsel ve teknik açılardan yeterli bir inceleme ve araştırmaya dayanmaması ve alandaki hassas doğal dengeyi olumsuz etkileyeceğinden uygun bulmadı.

"Ülkenin doğal bekası, yöneticilerin tehditi altında "

Bolu Köroğlu Dağları ile ilgili hazırlanan Bilirkişi Raporu değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, "Kendi doğal varlıklarının farkında olmayan yöneticilerin bakanlıkların, belediyelerin varlığı ülkenin doğal bekasını tehdit eder duruma geldi" dedi.

Candan şöyle devam etti.

“Bolu Köroğlu dağlarına ilişkin  bilirkişiler alanı 4 farklı alt bölgeye ayırırken, çok sayıda endemik bitki türünün, doğal değerinin ve canlının olduğu 10.000 hektarlık orman alanın kullanım kararına sokulmasını doğru olmadığını ifade ederek, ‘Devlet ormanı sayılan yerlerin yapılaşmasına olanak vererek Anayasanın 169. Maddesindeki 'Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez' kuralına aykırı hükümler taşıdığı kanısındadır’ görüşüne yer vermiştir.Anayasanın 169. maddesine aykırı olan bu sürecin acilen durdurulması gerekmektedir. "

 Raporda ayrıca tam doluluğa ulaşmamış kış turizm alanı varken büyük bir alanda potansiyel kış turizm alanı değerlendirilmesinin de doğru bulunmadığına dikkat çekildiğini belirten Candan, “Bilirkişiler, ayrıca alana ilişkin sınır tespit işleminin bilimsel ve teknik açıdan yeterli bir inceleme ve araştırmaya dayanmaması ve alandaki hassas doğal dengeyi olumsuz etkileyeceğinden uygun bulmadı. Açılan bu davada bilim insanlarının hazırladığı rapor  sevindiricidir.Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bilimin ışığında işlemler yapmasını öneririz.” dedi.

 Çok sayıda endemik bitki türü ve canlı bulunuyor

 Candan, raporda alanın dört farklı bölgeye ayrılarak incelendiğini  belirterek, şunları söyledi:

“Raporda 2. Bölge olarak tanımlanan alanda yaşlı ormanlar ve alpin çayırlar olmak üzere bölgede önemli bazı doğal değerler, hassas bölgeler ile endemik canlı türleri olduğu tespit edildiği belirtirken, bu ekolojik değerlerin bakanlığın etüt çalışmaları kapsamında alınmamış olması ve sınır tespitinde dikkate alınmaması ciddi bir eksiklik olarak değerlendirilmiştir. Öte yandan belirlenen sınırlara ilişkin açık ve nesnel bir yanıt verme olanağı bulunmadığına da dikkat çekilmiştir. Alandaki önemli bazı doğal değerler ile hassas bölgelerin olduğu da vurgulanan raporda ‘Binlerce canlı türü doğal değeri artırmaktadır. Bu alan hiçbir şekilde gelişme ve yapılaşmaya izin verilmemesi gereken bir kesimdir’ denilerek, doğal niteliği haiz yaklaşık 10000 hektarlık bu alanının doğa sporları rezerv alanı adı altında KTKGB sınırları içine alınarak kullanım kararı kapsamına sokulması eleştirilmiştir. ”

Yeni kış turizm alanının teknik dayanağı yok

Öte yandan 4. alan olarak belirlenen KTKGB sınırları içine alınmış olmasının doyurucu bir gerekçesinin sunulan dokümanlarda bulunmadığının raporda belirtildiğini ifade eden Candan, şunları kaydetti:

 “Coğrafi Bilgi Sistemi kullanılarak en uygun kayak alanlarını saptamak amacıyla modelleme yapan bilirkişiler, 4.alanın kayak pisti oylayarak kullanmaya uygun olmadığına işaret etmektedir. Bilirkişiler, ‘Bölgede halen tam doluluğa ulaşmamış bir kış turizmi alanı olarak değerlendirilmek istenmesinin teknik açıdan haklı bir dayanağı yoktur’ dedi.


Toplam Görüntülenme : 63360
Kategori Haberleri

Beytepe’de yüksek yapılaşmaya yargı dur dedi
Beytepe Mahallesi’ndeki yüksek yoğunluklu yapılaşmaya yargı dur dedi. Ankara 13. İdare Mahkemesi,  Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin alana ilişkin olarak açtığı davada, kamu yararına aykırılığı nedeniyle Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin, Beytepe Mahallesi’nde yüksek yoğunluk yapılaşma için 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı’nda değişiklik öngören meclis kararını iptal etti.
25 Mayıs 2016
“İklimi değil, sistemi değiştir”
22 Nisan tarihinde Türkiye Tarafından imzalanan  Paris İklim Antlaşması'nı masaya yatıran Mimarlar Odası Ankara Şubesi " Yalan Rüzgârı: Paris İklim Anlaşması ve Türkiye'nin Siyasetsizliği " konulu sunum düzenlendi.
12 Mayıs 2016
İdeal kent değil, sermaye kenti
Başbakanlık Tanıtma Fonu ve ASİAD (Ankara Sanayici ve İş Adamları Derneği) iş birliği ile düzenlenecek olan Uluslararası İdeal Kentler Zirvesini de takibe alan  Mimarlar Odası Ankara Şubesi, “Bunun adı aslında ideal kentler değil, sermayeye hizmet edecek kentler zirvesi olabilir. Bu zirvede Ankara’nın Başkent kimliğini ortadan kaldıracak, neoliberalizmin, sermayenin hizmetine sunacak bir yoğunlaşma öngörülecek.  Hiç bir kent sermayenin pazar alanı değildir” değerlendirmesini yaptı.
11 Mayıs 2016
Mania hattının kaldırılması açıklamasına mimarlardan sert tepki
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in “Mania hattı yapılan görüşmeler sonucunda Etimesgut ve Yenimahalle bölgelerinde kaldırıldı. 
10 Mayıs 2016

<<< <
96 97 98 99 100 101 102 103 104 105
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiş.
Yorum için giriş yapınız!