GÜNCEL | KENT | POLİTİK GÜNDEM | KÜLTÜR SANAT | BASINDAN | YAZARLAR | SOBEDEN | SOBELEDİKLERİMİZ | RÖPORTAJLAR | GEZENTİ | YUMURTALAR |
Cumhuriyet mekan üzerinden yıpratılıyor
Cumhuriyet mekan üzerinden yıpratılıyor Mersin Ãœniversitesi Mimarlık Fakültesi öğrencilerine, “Cumhuriyetle mekânsal hesaplaÅŸma” hakkında sunum yapan Mimarlar Odası Ankara Åžube BaÅŸkanı Tezcan KarakuÅŸ Candan, Ankara’nın baÅŸkent olma ve Cumhuriyetin temsil aksı üzerinde modern yapıların inÅŸa edilmesi sürecini anlattı. Candan, günümüzde Cumhuriyet’in mekan üzerinden yıpratıldığını söyledi. Mimarlar Odası Ankara Åžube BaÅŸkanı Tezcan KarakuÅŸ Candan, Mersin Ãœniversitesi Mimarlık Fakültesi öğrencilerine, “Cumhuriyetle mekânsal hesaplaÅŸma” üzerine sunum yaptı. Candan, öncelikle Cumhuriyet’in laboratuvar kenti Ankara’nın çok farklı kültürlere ev sahipliÄŸi yaptığını asıl kimliÄŸini 1923 yılında Cumhuriyet’in baÅŸkenti olması ile kazandığına dikkat çekerek, “BaÅŸkent her ülkenin bakış açısını ideolojisi ve kentleÅŸmesini anlatan çok önemli bir laboratuvar. Ä°dare ve yönetim merkezleri burada, bütün örgütlerin sosyal yaÅŸama ve siyasal alana iliÅŸkin bütün siyasi partilerin merkezleri Ankara’da. Ankara nasıl yönetiliyorsanız onun bütün hareketlerini hissedebileceÄŸiniz önemli kent. Åžu anda BaÅŸkent kentleÅŸme ve mekan açısından mekan iki önemli kıskaç arasında kalmış durumda. Biri neo liberalizm, ikincisi de ideoloji. Ä°ktidarda olan yönetiminin bakış açısıyla kentleÅŸme geliÅŸiyor. Bu süreçte aslında BaÅŸkent olma süreci çok ilginç” dedi. Ankara milli mücadelenin karargahı oluyor Ankara’nın BaÅŸkent olma sürecine iliÅŸkin bilgi veren Candan, ÅŸunları söyledi; Atatürk Samsuna çıkarken bir Cumhuriyetin kurulacağını ve baÅŸkentin Ankara olduÄŸunu kafasında netleÅŸtirmiÅŸ ancak en yakın arkadaÅŸlarına dahi söylememiÅŸ. Bunu Nutuk’ta mücadeleye zarar geleceÄŸi için milli bir sır gibi sakladığını ifade ediyor. Ankara’nın BaÅŸkent olma süreci Atatürk Samsun’a çıkarken kafasında ÅŸekillenmesiyle baÅŸladı. Amasya Tamimi, Erzurum ve Sivas Kongreleri ile birlikte Heyet-i Temsiliye’nin Ankara’ya geliÅŸi 27 Aralık 1919 olarak belirlendi. 27 Aralık 1919’da Ankara çok ilginç bir noktadaydı. Gar iÅŸgal altında, Atatürk Ankara’ya Heyeti Temsiliye ile Dikmen sırtlarından giriyor. Ankara’da çok büyük katılımla karşılama oluyor. Atatürk yakın arkadaşı Adana’dan Ankara’daki kolorduya geçmesi için Ali Fuat Cebesoy’u ikna ediyor. Ali Fuat PaÅŸa Atatürk gelene kadar Ankara’yı hazırlıyor. Ankara’nın nüfusu 20 bin iken Mutafa Kemal PaÅŸa’yı ve Heyeti Temsiliyeyi 80 bin kiÅŸi karşılıyor. Bütün Ankara ayaÄŸa kalkıyor. 27 Aralık 1919’da Heyeti Temsiliye’nin merkezi ÅŸimdilik Ankara’dır diyor. Ankara milli mücadelenin yönlendirileceÄŸi çok önemli bir kent oluyor. 1919’da ve 1923 arası milli mücadelenin karargahı haline geliyor. Ankara’nın 13 Ekim 1923’te Ä°smet Ä°nönü ve 13 arkadaşının verdiÄŸi önerge ile Cumhuriyet’in baÅŸkenti olmasına karar veriliyor. Yeni bir ulus kuruluyor. Yaptıkları her ÅŸey diÄŸer kentlere örnek olacak bir potansiyel oluÅŸtursun istiyorlar 1923’te Ankara ve Ä°stanbul arasında çok ciddi tartışmalar yaÅŸanıyor. Ankara gibi çorak bir yeri niçin baÅŸkent yapıyorsunuz? diye soruyorlar. Atatürk yeni bir ülke kurmak üzerine ‘Evet bizim derdimiz bu çölü vaha yapmak, burada sanat yok edebiyat yok ancak burada bütün bunları hayata geçirecek milli mücadele ruhu var. Biz de onu hayata geçireceÄŸiz’ diyerek Ä°stanbul sürecine noktayı koyuyor. “ Modern yaÅŸamın ilk adımları atılıyor Candan, Ankara’da 1924 yılında Lörcher Planı’nın yapıldığını ancak bu plana sadık kalınmadığını belirterek, şöyle devam etti: “ HermannJansen 1927 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin, yeni baÅŸkenti Ankara için açtığı ÅŸehir planlama yarışmasını kazandı. Asıl plan 1932 de onaylanan HermannJansen yaptığı plandır. Bu plan öncesinde 24 Mart 1925’te 4 milyon metrekare kamulaÅŸtırılıyor. Ulustan Çankaya’ya kadar kentin planlama süreci kamulaÅŸtırma ile baÅŸlıyor. 1923 yılında Cumhuriyet kuruluyor. 5 Mayıs 1925 yılında Atatürk Orman ÇiftliÄŸi’nin (AOÇ) kuruluÅŸu, Cumhuriyet’in ideolojisi açısından büyük önem taşıyor. Atatürk, daha bir buçuk yıllık Cumhuriyet geçmiÅŸi olan bir ülkede 20 bin dekarlık arazi satın alıyor. Burada Cumhuriyet devriminin kurucu deÄŸerlerinin ifade edildiÄŸi, tarımın geliÅŸtirildiÄŸi, çaÄŸdaÅŸ ve modern yaÅŸamın gereklilikleri olan bir mekan olarak kurgulanıyor. İşçiler, memurlar ve burayı yönetenlerin hepsi aynı ortamda yaşıyor. Hepsi için ayrı ayrı lojmanlar tasarlanıyor. Atatürk burada modern yaÅŸamın ilk adımlarını atıyor.” Kamusal alan kavramı ortaya çıkıyor Ä°kinci dünya savaşı sonrası Hitler faÅŸizmi nedeniyle ülkesini terk eden Ä°sviçreli ve Alman mimarların Ankara’ya geldiÄŸini ve Ankara’nın baÅŸkent olma sürecine iliÅŸkin ilk yapıları tasarladıklarını bildiren Candan, “Paul Bonatz, Ernest Egli, BrunoTaut, HermannJansen ve TheodorJost gibi gibi mimarlar Ankara’nın baÅŸkent oluÅŸunda ilk uygulamaları yapıyorlar. Modern mimarlık eseri olarak yapılan ilk yapı SaÄŸlık Bakanlığı binasıdır. TheodorJost tarafından 1926 yılında tasarlanmıştır. Ä°lk dönemde Osmanlı’nın etkisiyle yapılan, Ziraat, Osmanlı bankaları ve Ankara Palas sonrasında Sümerbank ve Ä°ller Bankası ile farklı bir süreç ÅŸekilleniyor. Cumhuriyetin temsil aksının ÅŸekilleniÅŸi HermanJansen planında görüyoruz. Cumhuriyet devrimi yeni bir ekonomi yaratıyor. Ulustan gençlik parkının olduÄŸu noktaya kadar Cumhuriyetin genel yapılanması ekonomi üzerinden okunuyor bu ilk yapılan yer bir geçiÅŸ dönemi bunu mekanlarda da görüyorsunuz. 1930’lu yıllarda tek başına binalar üzerinden deÄŸil kamusal alanlar kavramı ortaya çıkıyor. Bunun en önemli örnekleri AOÇ, Gençlik Parkı, KurtuluÅŸ Parkı, SeÄŸmenler Parkı, KuÄŸulu Park’tır” dedi. Ä°ller bankası kültürün kentlere yansımasına hizmet ediyor Candan, yeni bir kültür sürecinin inÅŸası olarak Küçük Tiyatro, Büyük Tiyatro ve Opera ve Sergi Evi’nin yapıldığını dile getirerek, ÅŸunları kaydetti: “Bu kültürün kentlere yansıması gerekiyor. Bu nedenle 1935 yılında Ä°ller Bankası kuruluyor. Atatürk’ün mimarı olarak bilinen Seyfi Arkan tarafından tasarlanıyor. Ä°ller Bankası ve bütün kentlerin planlarını ve altyapısı yapıp kredi saÄŸlıyor. Kentsel ölçekteki kentsel oluÅŸumunun ana mekanlarından birisidir. Daha sonra Türk Hava Kurumu, Zübeyde Hanım Kız Meslek Lisesi, Dil ve Tarih CoÄŸrafya Fakültesi inÅŸası ile Cumhuriyet’in temelinin bilim kültür ve sanat olduÄŸunu bu aks üzerinden okuyoruz. Sıhhiye Meydanı, Abdi Ä°pekçi Parkı, SaÄŸlık Bakanlığı karşısındaki Ordu Evi ve Zafer Meydanı’na geldiÄŸimizde Cumhuriyetin temellerinin nasıl atıldığı ve zaferin nasıl kazanıldığını okuyoruz. Güvenpark’tan Meclise kadar bakanlık yapıları bulunuyor. Cumhuriyete güvenin sizin hizmetinizde deniyor. Çankaya Köşkü’ne giderken CumhurbaÅŸkanı’nın halkın arasından geçerek halkla iç içe olması amaçlanıyor.” Cumhuriyet’in ideolojisini temsil eden yapılar yıkılıyor Cumhuriyetin temsil aksı üzerindeki yapıların yıkım tehdidiyle karşıya olduÄŸunu vurgulayan ve Cumhuriyet’in kentleÅŸme laboratuvarı olan mekan üzerinden yıpratılmaya çalışıldığını belirten Candan, sözlerini şöyle sürdürdü; Candan, Cumhuriyet’in ilk toplu konut projesi olan SaraçoÄŸlu Mahallesi ile devlet memurlarının konut sorununun çözüldüğünü belirterek, “1945 yılında Paul Bonatz tarafından tasarlanan SaraçoÄŸlu Mahallesi ÅŸu an yıkım tehdidi ile karşı karşıya. Mahalledeki aÄŸaçlar dahil, her ÅŸey tescilli ancak tamamen boÅŸaltıldı, önce AVM yapılacak yaklaşımı içine girildi. Yine Bu temsil aksı üzerindeki Ä°ller Bankası binası da yanına yapılan caminin avlusunda kaldığı gerekçesiyle aynı ÅŸekilde boÅŸaltıldı. Yıkılması gündemde. Dil ve tarih coÄŸrafya Fakültesi’nin de boÅŸaltılacağına ve yıkılacağına dair söylemler söz konusu. Ankara Kız Lisesi ilgili de önemli hareketlenmeler var. Cebeci, Stadyumu, Ankara Garı, Opera Binası da yıkım tehdidi ile karşı karşıya. Hepsi bir dönemin ideolojisini temsil ediyor.” Ankara’nın altyapısı ve ulaşımı bunu kaldırmaz Candan, yıkılan cumhuriyet dönemi modern mimari yapılara iliÅŸkin ise ÅŸu bilgileri verdi: “Çubuk barajındaki gazino bir gecede yıkıldı. Su süzgeci binası yıkıldı. Arsasını hastane yapılmak üzere Turgut Özal Ãœniversitesi’ne verdiler. Ãœniversitenin cemaate ait olduÄŸu düşüncesiyle plan deÄŸiÅŸikliÄŸi yapıp hastane yapımından vazgeçtiler. Havagazı Fabrikası’nın bir bölümü yıkıldı. AOÇ’deki Jandarma Karakolu, Türkiye Petrolleri ve Etibank binasını yıktılar. Etibank binasının yıkıntılarını otopark olarak kullanılıyor. Danıştay binası, Kumrular Ä°kamet sitesi, Ego Hangarları, yıktılar bunların yerine 100 katlı yapılar yapılıyor. Ankara’nın potansiyeli bunu kaldıracak durumda deÄŸil. Konut ticaret, sosyal tesis, ibadethane hepsinin bir arada olduÄŸu bir yapılaÅŸma öngörülüyorlar. Ankara’nın altyapısı ve ulaşımı bunu kaldıramaz.” Bir çivi bile çakılmayacak AOÇ’ye Kaçak Saray inÅŸa edildi Son olarak AOÇ’de 1928 Ernest Egli tarafından tasarlanmış Atatürk’ün Marmara Köşkü’nün yıkıldığını da anımsatan Candan, “Marmara Köşkü, AOÇ’nin hakimiyet noktasında kurulmuÅŸtu. Atatürk 11 Haziran 1937 yılında kendi parasıyla aldığı AOÇ’yi ÅŸartlı bağışla halka emanet etti. AOÇ arazisindeki Marmara Köşkü’nün Kaçak Saray in inÅŸa edildi. Tesciller düşürüldü, kararlar deÄŸiÅŸtirildi, bir çivi bile çakılamayacak yere 650 bir metrekarelik bir yapı yapıldı. Açılan davalar, yürütmeyi durdurma kararları ve iptal davaları var. CumhurbaÅŸkanı’nın binaya taşınmasıyla birlikte halkla yöneticilerin iç içe geçme sürecinin aksı da bozuldu. Dolayısıyla kaçak sarayın yanındaki Marmara Köşkü tescilli olmasına raÄŸmen yıkıldı. Statik sorunu var diye koruma süreçlerinde yeniden yapılması da öngörüldü. Bunun için bir eserin ortadan yok olması gerekiyor. Eser ortada statik sorunu söyleniyor ve koruma kurulu yıkılıp yeniden yapılma kararı veriyor. 660 sayılı ilke kararını ihlal ederek güçlendirilmesi gereken yapının yıkılmasına izin veriliyor” diye konuÅŸtu.
Toplam Görüntülenme : 58440 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|