GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Mimarlar, Kıbrıs Vadisinin Doğal SİT alanı statüsünün düşürülmesini yargıya taşıdı

Mimarlar, Kıbrıs Vadisinin Doğal SİT alanı statüsünün düşürülmesini yargıya taşıdı

Kıbrıs Vadisi ve beraberinde çalışan ekosistem mutlak koruma zonuna alınmalı

Mimarlar Odası Ankara Şubesi,  taş ocakları nedeniyle ekolojik özelliklerine ve değerlerine zarar verilen Birinci Derece Doğal SİT alanı olan Kıbrıs Vadisi için mücadeleyi sürdürüyor. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Mamak Kıbrıs Vadisi’nin Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından,  Doğal Sit Alanı Koruma Statüsü’nün, "Nitelikli Doğal Koruma Alanı" ve "Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı" olarak tescil edilmesinin vadiye büyük zarar vereceğini bildirerek harekete geçti.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Mamak Kıbrıs Vadisi’nin Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından,  Doğal Sit Alanı Koruma Statüsü’nün, "Nitelikli Doğal Koruma Alanı" ve "Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı" olarak tescil işleminin yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle dava açtı.

 

Statü değişikliği vadinin varlık değerlerini tehdit ediyor

Konuya ilişkin açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan,  “Ankara kent merkezine yakınlığı ile son derece kritik bir ekolojik eşik konumunda olan Kıbrıs Vadisi,1. Derecede Doğal SİT ve Arkeolojik SİT Alanı olarak önemli bir değer taşımaktadır. Doğal SİT Alanı Koruma Statüsü ’nün “Nitelikli Doğal Koruma Alanı ve “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak tanımlanması vadinin kentsel ekolojide yer aldığı varlık değerlerini tehdit etmektedir” diye konuştu.

Kıbrıs Vadisi eşsiz nitelikler taşıyan bir ekosistem olarak varlığını sürdürmelidir

Candan, “Kıbrıs Vadisi ve beraberinde çalışan ekosistemin mutlak koruma zonuna alınması Ankara’nın geleceği açısından hayati önem taşımaktadır.  Kıbrıs Vadisi eşsiz nitelikler taşıyan bir ekosistem olarak varlığını sürdürmelidir” dedi.

Bölgede ekolojik dengeyi alt üst eden taş ocaklarına ilişkin mücadele ettiklerini de hatırlatan Candan, sözlerine şöyle devam etti:

“Statü değişikliği hukuka aykırıdır ve uygulanması telafisi güç veya imkânsız zararlara yol açacaktır, acilen dava konusu işlem durdurulmalıdır. İçinde barındırdığı çok yönlü su sistemi ve suyu besleyen süreçler olan, jeolojik yapı,- hidrolojik yapı-toprağın yapısı ile birlikte suyun kullanılış biçimi, biyo çeşitlilik varlığı tüm sistemi etkileyen ekolojik süreçler ve etkileşimler ve sonuç olarak peyzajın sahip olduğu bütünlük Kıbrıs Vadisini eşsiz bir ekosistem haline getirmektedir.  Bu sebeple; Kıbrıs vadisinin tüm sınırları, yararlanıcılar ve karar vericiler tarafından kabul edilmelidir. Her bir sınır ihlalinin bir ‘bariyer’ler oluşturduğu ve/veya ‘bariyer’lere dönüştüğü unutulmamalıdır. Sınırlar geçirgen, bariyerler ise engeldir. Dava konusu işlem ile oluşturulan sınırlar ekolojik bütünlüğün ihlalidir ve bu ihlal de bariyer haline dönüşmüştür. Kıbrıs vadisi kesin korunması gereken ve mutlak koruma zonu içerisine alınması gereken bir ekolojik varlık değeridir. Çevre sorunlarının küresel boyutlara ulaştığı günümüzde biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülmesi için ekolojik öneme sahip alanlar çeşitli statülerde koruma alanları olarak ilan edilirken bu alanlarda oluşabilecek peyzajın değişimine olanak verecek uygulama kararları alınmamalıdır. Çünkü bu değişimler çoğu zaman korunan alanların içinde ve çevresinde gelişen kentsel dokunun bu hassas ekosistemlerin işleyişleri belirleyici şekilde etkiler. Geçmişten günümüze kentsel gelişmenin karakteristiklerinin ortaya konulması hassas ekosistemlerin zaman içerisinde ne tür baskılara maruz kaldığının anlaşılmasında önemli rol oynayan kentsel ekoloji planlamada dikkate alınmalıdır. Bu sürecin göz ardı edildiği kararların geliştirilmesindeki tehdit artık görmezden gelinmemelidir.  Kıbrıs Köyü ve Vadisi’nin yakın çevresinde verilmiş olan tas ocakları ruhsatları iptal edilip, tahribata izin verilmemeli vadinin içinde bulunduğu havza sınırlarından hareketle Mutlak Koruma Alanı ilan edilerek sınır boyunca, korunaklı bir bant oluşturulmalıdır.”


Toplam Görüntülenme : 30972
Kategori Haberleri

Beytepe’de yüksek yapılaşmaya yargı dur dedi
Beytepe Mahallesi’ndeki yüksek yoğunluklu yapılaşmaya yargı dur dedi. Ankara 13. İdare Mahkemesi,  Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin alana ilişkin olarak açtığı davada, kamu yararına aykırılığı nedeniyle Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin, Beytepe Mahallesi’nde yüksek yoğunluk yapılaşma için 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı’nda değişiklik öngören meclis kararını iptal etti.
25 Mayıs 2016
“İklimi değil, sistemi değiştir”
22 Nisan tarihinde Türkiye Tarafından imzalanan  Paris İklim Antlaşması'nı masaya yatıran Mimarlar Odası Ankara Şubesi " Yalan Rüzgârı: Paris İklim Anlaşması ve Türkiye'nin Siyasetsizliği " konulu sunum düzenlendi.
12 Mayıs 2016
İdeal kent değil, sermaye kenti
Başbakanlık Tanıtma Fonu ve ASİAD (Ankara Sanayici ve İş Adamları Derneği) iş birliği ile düzenlenecek olan Uluslararası İdeal Kentler Zirvesini de takibe alan  Mimarlar Odası Ankara Şubesi, “Bunun adı aslında ideal kentler değil, sermayeye hizmet edecek kentler zirvesi olabilir. Bu zirvede Ankara’nın Başkent kimliğini ortadan kaldıracak, neoliberalizmin, sermayenin hizmetine sunacak bir yoğunlaşma öngörülecek.  Hiç bir kent sermayenin pazar alanı değildir” değerlendirmesini yaptı.
11 Mayıs 2016
Mania hattının kaldırılması açıklamasına mimarlardan sert tepki
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in “Mania hattı yapılan görüşmeler sonucunda Etimesgut ve Yenimahalle bölgelerinde kaldırıldı. 
10 Mayıs 2016

<<< <
96 97 98 99 100 101 102 103 104 105
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiş.
Yorum için giriş yapınız!